Arzu Yüksel “Kedi Gözü” nde alışılagelenden başka bir bakış açısı ile, yaşam içindeki engellerin nimete döndüğü vesileleri ve keskin bir kedi gözüyle onları görebilmenin yardımcısı olacak işaretleri anlatıyor.
KEDİ GÖZÜ
Vesileler, İşaret ve İşaretçiler
Erko Yayıncılık- Cep Kitapları, 2005
275 sayfa
KIZILDERELİ NENENİN TORUNUNU UĞURLADIĞI YERDEN…
Kedi Gözü’nü biçimsel anlamda tek bir sınıfta algılayıp belli bir türün altında düşünmek zor... Bir denemeler kitabı desek anılar bölümleri içeriyor. Derken seyyah olup dünyayı geziyoruz birden. Sonra kendimizi içimize doğru bir yolculuğa çıkarmaya talip bir laboratuvar bahçesinde buluyoruz sanki. Bunu öylesine yavaşça, öylesine yaşam içindeki gibi yaptırıyor ki bize Arzu Yüksel, yadırgamıyoruz bile.
Hayata sunulan güler yüzlü bakış açısının kendimize sunulmuş yansımasına döneceğinin ip uçlarını verirken yer yer incelenesi kimlikler dökülüyor Yüksel’in kaleminden, yer yer de dünya üzerinden insanı çarpıveren köşeler..Bu gezilerde biz de onunla bir olup, hayali sırt çantamız yanımızda kendimizi yollarda buluveriyoruz. Bir bakıyoruz bir nehirde kıvrıla kıvrıla akmanın tadındayız, bir bakıyoruz bir yunusa tutunmuş yüzmenin dokusunda…
Yaşamın içinde insana sunulmuş ince tatlarla bezeli düşünsel öğretiler sinmiş kitabın her sayfasına. Ve kitabında bu ince tattan beslenmesini bilerek yapacağımız her eylemin, içimizde doğru yere varmasının ancak onu yaşamak için kendimize vereceğimiz izinle mümkün olacağını anlatıyor yazar. İçsel yolculukta atacağımız adımların da başarısının kendimize vereceğimiz izinle ilgisi olduğu gibi…
Önemli kavşaklarda hayatın karşımıza çıkardığı doğal işaret levhalarını okumayı ve çözümlemeyi bilen keskin bir kedi gözü yaratmayı amaçlamış okuyucuda. Yazar diyor ki; “zorlandığımız her ana dikkat! Tüm bu anları değişmemiz ve kendi gerçek kimliğimizle yüzleşmemiz için fırsatlar olarak görebilirsek; kendimizi farklı bir pencereden bakarken bulabiliriz.” Bunu yapmaya çalışırken bir heykeltıraşın heykelini oluşturma sürecinde olduğu gibi sabırla, kendi hamurumuza kulak memesi gibi bir kıvam tutturarak zaman içinde kendini o şekillenmenin doğasına bırakmak gerekiyor. Suçu başkalarına atmadan, dolayısıyla yargılamadan yaşamayı bilebilmek, çuvaldızı kendine doğru tutuvermek elbette zor. Ve yine sürekli etrafa bir şeyler verme ve bunu bir meziyet sanmanın altında yatan duygunun bile güç edinebilme arzusu ve yaşamın kontrolünü elimizde bulundurabilme hırsı olabileceği gerçeği ile yüzleşmek zor. Böylesi düşünceleri takip ederek sezgilerimize bu mercek ışığından dikkat kesilmekse alışkın olmadığımız bir yol alma şekli..Bu bakış açısında, önümüze çıkmış bizi zorlayıcı engellerin neredeyse gelişmek adına bir nimet olarak algılandığı vesileler var bol bol…
Yaşamda karşımıza süreci geldikçe çıkan vesilelere, işaret ve işaretçilere dikkat çekmenin önemi yanı sıra kendini maskelemekte ustalaşmış korkularımız yatırılıyor bir de masaya. Farkında bile olmadan Mahmutpaşa’daki üst üste kaban giyinmiş adamlar gibi ortalıkta dolaşmak yerine kabanların her birini tek tek üstümüzden çıkarmanın yöntemleri..Her silkindiğimiz korkunun adım adım hayatımızı ölüm endeksinden yaşam endeksine nasıl çevireceği…
Yelpazesi çok geniş bu kitabın. Toplumda kadın motiflerinin bileşkesinden menopoza pek çok konuyu farklı bakış açılarıyla sakin sakin irdelerken, bir kızılderili nenesi oluverip oğlunu nehire salan kadının duygularından beslenebilirsiniz ansızın. Ve bir bakarsınız, içinizdeki nehirde akar kitaptan bir şiir:
Bir deniz ülkesinden gelen
Bir deniz ülkesine giden
Yalnızlığın bir ceza olmadığını anladığında ten
Alacak verecek defterleri tutmayacak
Yüreğindeki sen…
Arzu Yüksel 1961 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat tarihi bölümünü bitirdi. Evli ve bir çocuk annesidir. KEDİ GÖZÜ Vesileler, İşaretler ve İşaretçiler ikinci kitabıdır. Ayla Dinçer Seyhun ile birlikte kaleme aldığı “ Kahkaha Atan Ebegümeci ” isimli ilk kitabı DOĞAN yayınlarından çıkmıştır.
Aynur Uluç
Berfin Bahar Kültür Sanat Edebiyat Dergisi
Mart 2006 / Sayı: 97
Kayıt Tarihi : 1.9.2006 23:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
saygı ve muhabbetlerimle...
eskici
eskiler alıyorum
anımsanmayan
unutulmuş
vicdan azapları
......
biliyorum sen eskicileri hiç sevmezsin ...
Bu kadar akla, deneye ve kurala bağlı yaşam tarzı dar gelmeye başladı sanırım insanlara. Şimdilerde her kitapta bir metafizik göndermeye rastlanmakta, her kitapta bir bilge edalı eski menakıp lisanına yer verilmekte.
Duyarlılıkta kedi gözünün ne denli güçlü olduğunu bilmiyorum ama bir fare deliğinin önünde beklerken kedi bıyıklarının ''kıpraşmaları'' dan oluşan hassasiyetin hayranı olduğumu belirtmeliyim.
Sonuç:
Kitap hakkında edindiğim bilgiden ben de oluşan tedai şu oldu:Duyarlılığın dozu ve şeklinin insanlığın sonsuzluğuna ayarlı olduğu ve her an kendisini yenilebileyecek bir özelliğe sahip bulunduğu..
Sanırım bir ara okumam gerekiyor.
Farklısınız evet, çalışmalarınızla farklı bir kulvardasınız, sizi anlayan çok oluyordur umarım.
İp uçlarını aldım yazıdan, utanmasam kitabı okudum neredeyse diyeceğim. Başarılar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
..
TÜM YORUMLAR (5)