Gelecek sislendi, kanlandı zaman,
Hıyanet pervasız, vermiyor aman.
Çözümsüz çözümler olmadı derman,
Kürdün eşkıyası dinlemez ferman.
Kırk yıllık hayduda ödün verildi,
Siyasi sapkınlık çıkmaza girdi.
Tavizler devleti acze getirdi,
Tarih bilmeyenler Meclisi gerdi.
Komşu baharları bak neye döndü,
Bir el şehirleri tarihe gömdü.
Esed dostlukları bilinmez yöndü,
Çok muhabbet ayrılıklarda söndü.
Doğudan batıya ürperiyoruz,
Yalancı sözlere inanıyoruz.
Gönüller buz kesmiş, biz yanıyoruz,
Açın gözünüzü, aldanıyoruz.
Dost beklerken düşman ettik herkesi,
Uzaktan hoş geldi davulun sesi.
Vurdu düştü, kalın geldi ensesi,
Yetmedi tarife hakkın nefesi.
Çok açılmak bozdu açılımları,
Tarihe uymadı kof çalımları.
Gece parlar Kızılay'ın mumları,
Ya Rab! Kaldır artık bu ayrımları...
16.03.2016
Fatih-İST.
Kayıt Tarihi : 17.3.2016 15:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çözümsüz çözümlerin hikâyesi...E.Ö.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!