_______________________Bebekliğim ekin tarlalarında,
_______________________İri bir çalının gölgesinde, salya sümük…
_______________________Ağzıma, burnuma yapışan sineklerle,
_______________________Ve kızıl topraklarla sevişerek geçti…
Anam…
Yağmurlar yağmadan, dolu vurmadan,
Ekini ambara atma derdinde…
Babam…
Garibim,
Dünyası karanlık, çaresizliğe sitemle meşgul…
Ben…
Kara sineklerin kaşıntısından muzdarip, ha bire,
Toprak çekmekteyim içime…
Anamın baktığı yok sinekli halime,
Babam zaten görmüyor…
Ha bir de kaçan çalı gölgesi…
Beni gölgeye çekiştirirken anam,
Başını kaldırıp bakmıyor bile güneşe.
Elinde orak, ha bire sallıyor, sallıyor,
Aklına gelmez dur durak…
Babam bağırır; “hele bir ayran içek…”
Anam terini silip sert bakış, içinden,
“Zıkkım iç” diyecek, canı burnunda,
Bacım karnında…
Ekinler biçilir harman sürülür,
Buğday savrulur yele, ambar dolar…
Kalanı bulgur ve değirmende un olur…
Yıllar, mevsimler böyle savrulur…
Kimi mutlu, kimi hüzünlü,
Yaz kışa, kış yaza tekme vurur…
Bacımın kaderidir, şimdi salya sümük,
Kızıl topraklarla sevişmek…
Ne güzeldi mazıya tere yağı sürüp/Köyümde kağnı sesi dinlemek…
Celal ŞahbazKayıt Tarihi : 29.11.2007 23:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)