Kızıl Saçlı Rüzgâr Şiiri - Sadi Saçak

Sadi Saçak
109

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kızıl Saçlı Rüzgâr

Sabah yeli serin eser,
Her insan dayanamaz.
Aşk dediğin birden gürler,
Zayıf insan ondan kaçamıyordu

Bu kez de bana geldi aşk denen nesne,
Yüreğimi söküp, insafsızca bağladı ateşe,
Gelip gitmesi bir oldu, gidemedim bir yere,
Anladım ki kişi, aşk gelince susamıyordu.

Bu gün hava çok güzeldi,
Çünkü 'o' buraya gelecekti,
Kalbimin bütün sıkıntısı bitecekti,
O yanımdayken kalbin dert bilmiyordu.

İlk gördüğümde onu masumane,
Saçları kızıldı, elbisesi pembe,
Gözlükleri vardı; bir gülümserdi muzipçe,
'Güzellik' denen şey herhalde buydu.

Elini tuttuğumda ilk dünyalar benim oldu,
Kalbim artık her kötülüğü unuttu,
Ruhum bedenimden gitti, aşk diyarını buldu,
Elini tutmak bile aklımı yitiriyordu.

Dudaklarımı yanaklarına götürdüm sonra,
Kalbim çalışıyordu yerinden fırlamaya,
Nefesini hissedince hele yanağımda,
Artık beynim bedenime hükmedemiyordu.

Gökte güneş parıldıyordu,
Bulutlar bana göz kırpıyordu,
Toprak ise gülümsüyordu,
Fakat zihnim o an ne yapacağını bilemiyordu.

Saçlarının rengi kızıldı,
Gözleriyse kahverengine yakın elaydı,
Teni ise bembayazdı,
Bakışı içimi kıpırdatıyordu.

Bir buçuk saat bir su gibi aktı,
Ruhum o bir buçuk saatin içinde kaldı,
Hayatımdaki her nesne yere battı,
Yalnız karşımdaki kızıl saçlı kadın duruyordu.

Ve bu kızıl saçlı kadın gitti,
Mavi beyaz bir büyük gemiye bindi,
Boş bir kenti, sessizce terk etti,
Bu terk edişi kalbim kaldıramıyordu.

Sevenler kavuşur derler, inanmıyorum,
Şenay çünkü artık bir daha gelmeyecek,
Ve o bana kızıp bağırırken,
Sadi son nefesiyle ruhunu özgürleştirecek...

Sadi Saçak
Kayıt Tarihi : 26.4.2008 00:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sadi Saçak