Kızıl Güle Dönüştü Sana Yolladığım Mektup

Sana bir mektup yazdım uzaktaki sevgilim
Koydum kuşun kanadına,
Sana getirsin diye;
Keklik sanıp vurdular,
Kanadını kırdılar kuşumun havada
Karnından giren mermi çekirdeği
Parçaladı kanadını,
Havada aldı postacı kuşumun canını
Ağzından düşen mektup
Yerçekimi kanunu kuvvetiyle düşerken yere
Üzerine akıttı mektubumun kuşum
Karnından akın kızıl kanını.
Sen mektup bekliyordun oysa benden
İkimizde şaşkınız
Kana bulandı aşkımız
Kana bulandı sevgilim bir çiğnem et uğruna.
Ey bahar gözlüm
Gözlerine bile bakmak kısmet olmamışken
Yere düştü kanlı mektubum.
Düştü,
Toprakta bulduğu çukur bir yere.
Esti sevda rüzgarı
Örttü üzerini
Sana bin bir emekle,
Ve bir o kadar da heyacanla, zevkle
Yazdığım mektubun üzerini.
Bir yağmur yağdı gökyüzünden
Islattı kanlı mektubumu örten toprağı
Ve bir güneş doğdu gökkuşağı arsından
Islanan toprağın üstüne
Saldı Çukurova sıcağını.
Filizlendi mektubun oracıkta
Çiçek açtı,
Kuşumun göğsünden damlayan kanın renginde
Kızıl bir gül oluştu sevgilim
Öyle bir koku saldı ki
Tenden akan kan
Bir parfüm olmuştu
Tüm yeryüzündeki kavuşmamış aşıklara kokan…
Kızıl renkli çiçeğin adını
Aşk çiçeği koydular,
Dünyaya mal oldu aşkımız
Sana ulaştıramadığım mektup sayesinde
Tüm mektupları kavuşamamış sevdalılar
Boynun eğip, hicap duyup selamladılar,
Kimse kıyamadı onu koparmağa.

Servet Coşkun (19 Mart 2017 01.56)