İrfan Yılmaz - Kızıl Gül Feriko Iv. Şiir ...

İrfan Yılmaz
87

ŞİİR


223

TAKİPÇİ

Süvari Halil'in tek oğluydu Şahin. El bebek gül bebek, bir dediği iki edilmeyerek büyütülmüştü. İyi bir çocuktu. Tek kötü huyu içkisiydi. Arkadaşları ile arada bir içerek başlamıştı. Feriha'nın gelişinden sonra Şahin'in bu alışkanlığından vazgeçebileceğini düşünenler yanıldı, Şahin içkiyi bırakamadı. Bir gece kör kütük sarhoş olarak eve arkadaşları getirdiler Şahin'i. Feriha'nın nefret ettiği koku bir anda odanın içine doldu. Şahin'in ayakkabılarını zar zor çıkaran Feriha'a, karyolaya böylece yatırdı. Gaz yağı lambasının acı kokusuna karışan içki kokusuna dayanamayan Feriha lambanın şişesine üfürerek söndürdü. Kendi yer yatağına uzanıp, kalın yün yorganı başına çekti. Bulantı veren kokuya rağmen; günün yorgunluğuyla bir araya gelen, gecenin ilerlemiş saatleriyle derin bir uykuya daldı. Feriha'nın o geceki uykusu ömründeki hiçbir uykusuna benzemedi.

Mayıs ayının son günlerinde Feriha bir sabah her günkünden daha erken uyandı. Yatağını topladıktan sonra aşağı inerek Beyaz İnci’nin yanına indi. Samanın iki katı yulaf tanelerinin karıştırıldığı yemini atı bitirinceye kadar, atını okşayarak konuştu:
-Merak etme Beyaz İnci, seni geri göndereceğim dedi. Buradan temelli ayrılacak değilsin, seni geri göndereceğim. Kuş ol, uçur beni bugün. Rüzgâr gibi git. Arkandan kurşun atsalar yetişemesin sana! Uçur beni bugün! derken Beyaz İnci sanki Feriha’nın söylediklerini anlıyormuş gibi başını iki kez aşağı yukarı doğru sallayınca, Feriha gülümseyerek yanağını atın yanağına değdirdi. Atı dışarı çıkardığında, masmavi lekesiz gökyüzüne parlak bir mayıs güneşi doğmuştu. Atın önüne bir kova su koyarken:
-Senden ayrılmak bana zor gelecek ama merak etme, seni geri göndereceğim. Sen buradan temelli ayrılmıyorsun dedi.

''Bu merdivenleri son kez çıkıyorum!'' diye düşünerek üst kata çıktı. Aylardır Şahin’in uykusunda ’’Feriko! ’’ diye başlayan gece sayıklamaları ile gecelerin zindana döndüğü odadaki, ceviz ağacından yapılmış çeyiz sandığını açtı. Baba evinden getirdiği tek eşyası olan kızıl ipekten elbisesini giydikten sonra aşağı inerken Şahin hâlâ uyanamamıştı. Atike Hanım, kızıl ipek elbisesini ilk kez giymiş Feriha’nın sabahın erken saatlerinde atını eyerlediğini üst katta camdan görünce:

Tamamını Oku