Kızıl gömlek ve muska Şiiri - Yorumlar

Bir daha, bir daha okudum Sayın Akpınar,
“ömrüm…
gür sesli, gürbüz acılar yeşerten
ömrüm…”

İşte bu bölüm beni çooookkk uzaklara götürdü.

muhbir sayamayız tedirgin tedirgin yanan bir ormanı
bilirsin sen, mayalamayı sözlerimi ve kızıl gülleri sevmeyi
gözaltında mor begonviller, frezyalar
ve insanlar büyütmeyi…


Özellikle bu bölüm BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN.

''ömrüm;
yitik sesli,acı sular içiren
ömrüm..''

“ömrüm…
kısık sesli, cılız sevinçler solduran
ömrüm…'

Şimdi bir soru;
kuyu ve kule arasındaki fark nedir?

(her gün gelip aynı şiirleri okuya okuya ezberledik artık..ey tüketim toplumundan hiç nasibini almamış şair..'gelme bana ne' diyeceksin.. öyle dersen valla kendimi telefon sapığı gibi hisseder, self-sabotaj uygularım..şşştt...)
:))
muhabbetle kal..

Beni göğsüne bastır Züleyha
Ölümün başka şekli yasak bana..

Kapatma bu şiiri Abdulkbaki!

Hangi pencereyi setreylersen de karanlığınla..!

evet işçilik yerine oturmuş. açık söyleyeyim kıskandım.

lakin ya aşkın, ya şiirin kölesi olmak lazım. ikisi bir arada varolma sıkıntısı veririr ki, baş etmesi zor iş.

ilhamın bol olsun şair.

hangi bulanık dereden toplandı kızıl gömlekler
köpürmüş oynaşırken dünkü çocuklar
marşların söylenmesi bu yüzdendir
sarılarak yastığa yorgana, kâbusa düşmek bu yüzden
çok güzel yüreğinize sağlık.saygılarımla.

Acıyı muska diye taşıyor boynunda şimdi o eski çocuk..! luk.

Ben buraya yağarım, yağarım da..
Büyütür her çocuğu bir garip yoksunluk..