Gökyüzü yine kızıla döndü. Gözlerimdeki yaşlarla kederlenip kan ağlıyordu sanki. Oysa dünden hiç haberi yoktu. Aylar aylar sonra bir dilberin gözleri gözlerime değmişti. Mutluluktan ağlıyordum. Mutluluk gözyaşları gözlerimi kanatmıştı. Onu görüp ona kavuşamamanın burukluğu vardı elbet içimde, lakin onu görünce yaşadığım sevinç, gözlerimin içine içine bakıp 'merhaba' deyişi, seni seviyorum dediğimde yine gözlerimin içine içine bakıp o unutulmaz gülüşüyle 'bende' demesi, yanından ayrılana dek gözlerini bir an olsun gözlerimden ayırmaması dizlerimin bağını çözmüştü. Kalbim, heyecandan yerinden çıkacak gibiydi. Ayaklarım, ellerim, sesim titriyordu. Kalp atışlarımızı karşılıklı duyar gibiydik.
Gökyüzü yine kızıla döndü. Birbirini bu kadar sevip kavuşamayan âşıkların birbirini görünce hâlâ ilk günkü duyguları yaşamalarına şahit olmayı kaldıramamıştı. Gökyüzünün de gözleri kan çanağı gibiydi. Ama o da bu muazzam duygulara ortak olmak istercesine hemen maviye dönmüş, en maviş gülümsemesiyle mavi mavi esiyordu. Mevsim sonbahar olmasına rağmen yaz havası hakimdi sokakta, ilkbahar kokusu esiyordu her yanda, kızıl yapraklar gülüşüyordu yeşil karton çantada.
Gökyüzü yine kızıla döndü. Dilber arkasını dönüp içeri girince mavilik kayboldu. Shakespeare'den alıntılar yapılacak kadar büyük bir matem çökmüştü sokağa. Kızıl yapraklar susmuş, yine kan ağlıyordu yürek. Dizlerimin bağı çözülünce düşmemek için yaslandığım demir korkuluğun soğukluğunu hissetmeye başlamıştım. İçim ürperiyordu.
Gökyüzü yine kızıla döndü, Dilber balkona geri gelmeyip 'gitmelisin' deyince.
Savaş BarhaKayıt Tarihi : 27.3.2022 22:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!