-Kesorn Lamoonphun'a
Seni gördüm düşümde
sabaha karşı dün gece,
Görkemli bir düğün alayıdır
salınıp gelirdi
bir ışık selince...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Her zaman ezbere bildiğim
uzun yıllar ötesinin
bir şarkısındaydı resmin,
Ve bir Asyalı dilberin raksındaydı
etekleri alevler gibi yanıp savrulan
al ipekli giysilerin.
Ve milyon yıllık bir özlemin
ateşiyle yanıp kavrulan
yaralı bir yürekti yolunu bekleyenin...
Çok renkli ışıktan bir tablo gibi
salınıp gelirken sen
göklerin ötesinden
yüreğimi nakışlayıp döşedim yoluna
konup da kalkmayasın diye bir aha...
Gıptayla okuduğum bir çalışma.
Yürekten Tebrikler
Melbourne'e sevgilerle... Şiiriniz de ışıklı bir tablo gibi olmuş. Kutlarım....+10
Sevgili Sarı; çok safra biriktiriyorsun satırlarında. Kelimelerine kıymayı dene, korkma silmekten ve bul o vurucu cümleyi. Bırak az olsun ama öyküsünden ziyade, anlamı büyük olsun. Bazen iki satır da yeter şiir olmaya. Detay çok.
Üstadım Mehmet bey;
Ustaca ve emek verilerek yazılmış çok anlamlı ve güzel çalışmanızı beğenerek okudum.. çok çok güzeldi..
kutlarım saygın kaleminizi ve sevgi dolu yüreğinizi..tam puan 10.
akçaydan selam ve saygılarımla.
İbrahim Yılmaz
*********
** ATLAS **
Şiir ve şarkı sitesi eserlerinizi paylaşmak için sizi bekliyor.
** ŞİİRLERİNİZİ
** ŞARKILARINIZI
** SESLİ ŞİİRLERİNİZİ
** VİDEOLARINIZI
** RESİMLERİNİZİ
** VE DİĞER TÜM ESERLERİNİZİ
Sitemize KAYIT OLUP, DUYURULARI okuduktan sonra paylaşabilirsiniz.
www.atlassiir.com
http://www.atlassiir.com/atlas/
harika bir şiir okudum.etkileyici
Coşkuyla yazılmı olan bu şiirinizi coşkuyla okudum tebrikler şairim.
Işıktan bir al at üstündeydin,
At üstünde ışıktan bir ak güvercindin,
Işıktan al libaslar sarmıştı bedenini,
Güller yürüyordu ak ve kızıl iki yanında,
Işıktan al ipekler savruluyordu saçlarından,
Ve çiçekler
dökülmüştüler
ardınsıra
ışıklı yollara...
..
kutlarım sayın SARI
Güzel bir rüya ve çok güzel anlatım dı şiirin.
Çok renkli ışıktan bir tablo gibi
salınıp gelirken sen
göklerin ötesinden
yüreğimi nakışlayıp döşedim yoluna
konup da kalkmayasın diye bir aha...
Kutluyorum gurbetteki dostum.
Büyük bir yapım alanında beklerken seni
zifir karanlıktı yanım yörem,
Odun ateşinin ölgün alazında
çalışanlar belirsiz bir görünüm içindeydi
ve her nesne silik ve cılız,
Ayakta bir şeyler anlatıyordu oturanlara
kırkbeş yaşında bir genç kız.
Fotoğraflardan tanıyordum ben o yüzü
seninle ilk mutluluk törenimizde bulunan,
Oturup söyleşmiştik belki de kardeşçesine
uzun uzadıya bir zamanlar...
Çok harika dizeler dostum çokkk,yüreğine sağlık şiir okumanın tadına vardım,yüreğin var olsun,selam ve saygılar....
Odağında insan (onuru, emeği ve alın teriyle) olan şiir ve yazılarınızla tanıdım hala dik durmayı başarabilen yüreğinizi.
Şiiriniz her zamanki gibi güzel ve gene bir insan öyküsünü sarmış estetik değerleriyle.
Uzakları soluyan en yakınımızın şairi,
içtenlikle kutluyorum yürek sesinizi.
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta