Kızıl akıyor Bulungir deryası
Yatağında kara, sahilinde yeşil
Üstünde mavi gök dururken
Kızıl akıyor Bulungir deryası.
Ergenekon’dan çıkış şenliği yok,
Oğuzhan destanına mekân olmamışçasına
Kızıl akıyor Bulungir deryası.
Yiğitler boyun büküşlerde
Genç kızların nakışında hüzün,
Kızıl akıyor Bulungir deryası
Tanrı dağları ağlamaklı,
Duyuluyor Kürşat’ın narası
Kürşat ruhu yasta
Kırk yiğidi bu gün yasta
Orkun kitabesi yazılı taşta
Katledilirken Urumçi’de Türk her yaşta
Kızıl akıyor Bulungir deryası
Birlik bozulmuş bu yurrta
Yol göstermez artık bozkurtta
Kurşunlanır yiğit Uygur sakakta
Aral durgun, belli yasta
Kızıl akıyor Bulungir deryası
Acı, gözyaşı sıradan, anayurtta
Kızıl çin katlettikçe sokakta
Uygur’u genç yaşlı,
Türk’ün gözü yaşalı
Güneş, getirmez olmuş günü
Unutmuş görünmekte Çinli dünü,
Bulungir almış içine hüznü
Kızıl akmakta gök maviye inat
Everen suskun, duyarsız ketum
Katledilirken binler masum Türk,
Ata diyarında kalan masum, gen,kadın,kız,
Tanrı dağı kara sise sarınmış
Kızıl akmakta Bulungir deryası
Gök bayrak bakmakta boynu bükük,
Al bayrağa umutla çaresiz,
Al bayrak, üzgün gafletine kardeş Anadolu’nun,
Yeşil vadisinde kızıl akmakta Bulungir deryası
Kayıt Tarihi : 27.7.2009 11:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!