bilirsin kızamıyorum sana,
beni doğuracağım tüm masallarımla yapayalnız bıraktın diye,
biliyorumki masallarım hep yetm kalacak,
ve söylemediğin cümlelerin beni hep gebe bırakıcak...
yanlış anladın beni arsız adam
anlatmak isterdım sana kendımı oysa
anlatamam...
anlaşılamam...
cümlelerim sevimsiz kalır hissettıklerimin yanında
yazamam!
şimdi kendimi
bir türk filminin aciz sefil kadın karakteri gibi hissediyorum,
tecavüze uğramış...
ve üvey maallara gebe bırakılmı...
tecavüz,,
çok kirli değilmi?
kirlendim
dün gece düşüncelerinde kirlendim
şimdi bir piçmi olacak sana olan düşlerim?
belki umursamadın
belkide kötü adamsın
ne biliyim...
suçlu bir çocuk gibiyim,
gözlerine bakıyorum,
küçük küçük,,
ama suçum ne? bilmiyorum
hani sana çiçek vermek için vazoyu kırmış gibi!
vazo kırıldı evet,
ama tüm çiçekler elimde soldu!
şimdi..
kırmızı odaların şarap kokan sevişmeleri
yaşlanacaklarmı geceleri soğuk duvarlarımda,?
kimbilir..
belki bir mum yakarım
ve sonra gölgeler sana benzer
ve ben en çok sana benzeyeni ile gölgelerin
sevişirim ateşli...
sonra mumlar erir,
ben eririm hayali parmak uçlarında
biz eriririz kırmızı odalarda..
ve sonralardan bir gunde son masalıma gebe kalırım
soylemedığın o cumlelerin şehvetiyle
ve son masalımı doğururum sensiz..
babası sen olan son masalım
sonra...
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta