Saltanat kayıkları geçer rengârenk kıyından
Sadabad şarkıları söyler kuşlar bir ağızdan
Sana hasretlik çeker nice ölümsüz sultan
Eteğinde birikir yıllanmış nice destan
Limana yanaşan bir gemi kadar yakınsın
Bir adım ötende, milyonlarca bir yığın
Gözlere ışık saçan bir fener gibi başın
El ayak çekilse bile sen hep ayaktasın
Tarihten bir esinti zamana asi taşların
Her sırrına şahitsin gizli saklı aşkların
Belki de sebebisin eli kanlı savaşların
Sen zafer marşlarısın uğruna ölen başların
Bir başka yaşanır İstanbul'da sisli havalar
Kapında yükselir yürekleri yakan çığlıklar
Prensesi arar dört bir yanda sinsi çıyanlar
Hep o aynı korku, sanki sepet olur kayıklar
Sevdalılara mekân, prenseslere mezarsın
Hüzün dolu sularda tek başına yaşarsın
Şehri İstanbul'da benim kadar yalnızsın
Sana hayran sözleri kalbinde duyar mısın?
Sen ışıl ısıl parlayan boğazın incisi
Geçmişten gelen kadim hüzünler perisi
İstanbul 'un yüzü gülmeyen prensesi
Selamlar sana güzeller güzeli Kız Kulesi
Kayıt Tarihi : 16.10.2014 21:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!