Bir kız bulmuşlar yine gittik oturduk
Hele anlat varsa neyin dediler
Muhabbet eyledik, hal hatır sorduk
Yumuşak mı, sert mi huyun dediler
Kız biçare biri, halinden belli
Giymiş bir entari irice güllü
Kilosu seksende, boyu bir elli
Bana “ çok mu uzun boyun” dediler
Saydı kız babası kibar ve nazik…
Elmastan gerdanlık, pırlanta yüzük
Bir çift küpe, kolye, on beş bilezik
Otuz tosun, yüz de koyun dediler
Dedi ki; zulada var mıdır küpün
Dükkân, arsa, villa; birkaç da tapun
Aslınız ner’dendir, kimlerdir sopun
Var mı Ankara’da dayın dediler
Dayandı kapıya serseri biri
Çıkmıştı topuktan, damlıyor teri
Yalpalandı, zirzop girdi içeri
İşte bu da senin kayın dediler
Yankılandı bir ses; hele bir bakın…
Kesip tantanayı birazcık sakin
Vermeye veririz bu kızı lakin
Olursan bu eve tayin dediler
Vakit ilerlemiş, hararet sönmüş
Kız evinin fendi bizleri yenmiş
Muhabbet son bulmuş çay da demlenmiş
“Damat nasıl olsun çayın” dediler
Müsa’de istedik kalktık sakince
Yolumuz çok uzun gideriz anca
Verilen bu liste hazır olunca
Haber et yapalım düğün dediler
Elazığ / 2024
Kayıt Tarihi : 5.3.2024 09:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!