Bir rakı sofrası mı mundar etti seni
Yoksa yüksek tonda söylediğin şarkılar mı anlatıyordu
O akşam her şeyden çok beni…
Çok mu sevmiştin ki…
Hangi fanide buldun o ara beni
Yüzünde ki bir tek beni bile sevecek beni
Âdem’in kayığında başlayan
Kıyılarıma kadar ulaşan
Oysa okyanus dalgası telaşı sanmıştım kendimi
Sahiline vuran kız…
Yalan kız….
Yalancı kız…
Nasıl mundar ettin beni kız
Ya da bilmediğim bilmem kaçında
Beni,bizi….sevgili
Canımdın kız
Kız, sen canımdın…
Kızamamam ki hala canımsın kız…
Henüz olmamış bir meyve kadar
Özen gösterdim, yüzüne konan tebessüme
Oysa sen; Zeytin dalı kadar narin ve kırılgan mıydın ki
Niye bana güldün kız?
Ne yazık…
Gülmesinler bana
Gülmezler bana demi kız?
Biz… Bir kum tanesine güvenmişiz
Karetta yuvası kadar çaresiz,
Ne yazık… Soğan zarı kadar hassasmış sevgim
Ah... Bir türlü…
Araya kaynamayı başaramadım sevgilim
Çok eski bir hüzündür gönlümde
Oyuncaklarımı kaybettiğim o gün
Plastik Kara Şimşek, Sarı Mercedes, Üç tel gitar…
O gün…anladım ki
Daha çok sevmeliyim bana ait olacak her şeyi….
Sevdiğim her şey bana ait olmalı….
Bana ait olanı sevmeliyim…
Canı gönülden..
Ayıp olur yoksa…
Pembe köşkünde usluca ve mağrur bekleyen peri kızına
Ayıp olur açmamış güle, toprağa düşen cemreye, ilkbahara
Yan yana iliştirdiğim tüm güzel kelimelere, anlamlara
Adına Bahar dediğim, henüz doğmamış çocuğa
Ayıp olur seni benden önce sevenlere
Ve ayıp olmaz mı bana sevgilim
Seni sevsem yeniden…
Zihni FakirKayıt Tarihi : 16.3.2009 21:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!