Kıysanda unutamazsın bin bir defa kerame ...

Ölüm bazıları/na her saat başı çalan alarım
Can bedelidir...yanlışının içerisinde saklanan
Zaten yenilenemiyen yok olur gider gülüm
Vede Nesimi/nin feryadıdır eylül/ü ısıtan

Her hüzün peşinden bin yaprak düşürür....gazel döker ardına
Haksızlıktır kirpiğinden sarkan aşağı

Her adımının koşusu özlem
Sürüncemiyse gurbettir gülüm

Biliyorum günlüğünün izan/ı yok ki toleransı da olsun
Nasıl olsa soylular koltuğuna bağdaş kurmuşsun
Bilemezsin soysuzlar denizinde gark olanları

İşte gülüm
Ondandır eylülün hazanları var
Belki rüzgarları arsız asumedir,
......hüzünlü yaprakları peşinden sürükleyen
Alıp alıp savuran
Vede kavuran
Ama her birisinin ayrı hikayesi var gülüm
Kimbilir...!
Kimi bilgeclik dükkanında birer gevherler
Kimi zırcahil yoğurduna dike bandırır
Ama her çiçek bozumunun izleri gitmiyor gülüm

Zaten itmek bile care değil ki...!
Hiç diner mi gözlerinden sarkan damlalar
Peşinden sürüklenir ömür boyu pejmurde hatıralar
Kıysanda unutamazsın bin bir defa kerametsiz nikahlar
Be gülüm