Sen ben ve bir kedi,
oturmuşuz masa başında
savrulan zamanın gidişine aldırmadan
demleniyoruz çay misali...
Yaslıyoruz başımızı her akşamüstü
birbirimizin omzuna.
Sen ben ve bir kedi,
dövünüyoruz sabah olunca
gece erken yatmadığımıza
çarçur ediyoruz
eli boş çocuk hallerimizi.
Nefes almadan geçiriyoruz günlerimizi.
Ne vakit ki begonyalar açıyor İstanbul'da
aşk sarıyor dört bir yanı...
Bazen görmüyoruz, bazense
sarhoş oluyoruz gölgesinde aşkın.
Sen ben ve bir kedi,
kızgınlığında bir martın,
öfkeliyiz uçup giden martılara
kalışımıza ağlıyoruz bu dehlizde.
Kalanlar kalmadılar sonsuza, korkma!
Sen ben ve bir kedi,
yaşlanıyoruz sokak lambası altında.
Ama olsun be boş ver.
Ulaşırız belki o uçsuz aydınlığa.
Sen ben ve bir kedi.
Yaşlanıyoruz her gün beslenip dua eder gibi.
Sen ben ve bir kedi.
Uçurumun kıyısında hayatı seyreder gibi.
Kayıt Tarihi : 29.9.2014 22:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aslıhan Soydaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/09/29/kiyida-gecen.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!