Kıyı Dantela Şiiri - Aynur Uluç

Aynur Uluç
498

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Kıyı Dantela

ansızın çıkan yıldızlara inanan bir ege deniziydim ben

mavinin iminde kırmızıyı aradım, dolaştım durakları gece yarısı
karşıdan gelen ıslığa uydum, yoldan çıktım, yola girdim

bilesiye başka diyarda tüten bir ege deniziydim ben

kökleri yerde sanıp bulutlara tırmandım
düştüm canım acıdı kanayan yere buz bastım
uçmak istedim kürek kürek atıldım sevdalara

ama gözü kumsala bağlı bir ege deniziydim ben

Aynur Uluç
Kayıt Tarihi : 7.2.2004 19:51:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Öyle Birsey
    Öyle Birsey

    Tebrikler cok güzel ifade etmissiniz duygularinizi.
    Amagözü kumsala bagli
    Bir Ege deniziydim ben..

    Cevap Yaz
  • Bilal Özcan
    Bilal Özcan

    Hayali köpüklere inatla koşan
    Dalgaların içinde düşleri kovalayan
    Ansızın çıkan yıldızlara inanan
    Bir Ege deniziydim ben

    Mavinin iminde kırmızıyı aradım
    Dolaştım durakları gece yarısı
    Karşıdan gelen ıslığa uydum
    Yoldan çıktım
    Yola girdim
    Bilesiye, başka diyarda tüten
    Bir Ege deniziydim ben

    Kökleri yere bağlı sanıp
    Bulutlara dek tırmandım
    Düştüm, canım acıdı
    Kanayan yere buz bastım
    Uçmak istedim
    Kürek kürek atıldım sevdalara

    Ama gözü kumsala bağlı
    Bir Ege deniziydim ben

    duygular harikula kaleme alınmış dantel dantel işlenmiş
    kutlarım saygı ve sevgilerimle

    Cevap Yaz
  • Hasan Tan
    Hasan Tan

    'Kedere hemhal olmuş bir denizin ayak sesleriydi işittiğim..'

    Cevap Yaz
  • Nilgün Aras
    Nilgün Aras

    Şiirde coğrafi unsurlara rastlamaktan hoşlanırım. Ruh halindeki dalgalanmaların, kişilik üzerine çözümleme ve çeşitlemelerin, olguların ve tutumların dile getirilmesinde neredeyse kendiliğinden bir betimleme gücüne sahiptirler. Şiirlerin vazgeçilmezleri arasındadırlar bu yüzden.
    Güzellikleri ve değişkenlikleriyle öylesine yüksek çağrışımlara açıktırlar ki, haklıyız onlara bu denli tutunmakta. Dağ, vadi, nehir ya da delta. Rüzgar ya da yağmur. Bir şiire girdiğinde her seferinde bir yeniliğe dönüşebiliyor, ilk çağlardan bu yana kullanılagelmiş olmasına rağmen.

    İlk iki dizede fazlasıyla alışıldık bir söylem var. Fazlasıyla alışıldık söylemler hemen arkasından sürpriz bir anlama bağlanmıyorsa şiir için gerçek bir tehlike içerir. Sıradanlaşarak güçten düşme. Güçten düşen gözden düşer.

    *

    'Ansızın çıkan yıldızlara inanan
    Bir Ege deniziydim ben'

    İndimde son derece şiirsel bu dizelerin ilk iki dizeye hiç gereksinimi yok ve kanımca şiiri başlatan da bu dizeler.

    İkinci bölümün bütünüyle ve iç acıtan bir güzelliği var. Bir kişiliğin ve sırf bu kişilikten ötürü yaşanabilecek tek hayat biçiminin öyküsü dize dize çarpıyor içimize. Çarpıyor çünkü, çarpıcı.

    Mavinin iminde kırmızıyı aramak ne anlama gelir, umut ya da huzuru işaret etmesi iyi hoşsa da içine bir parça güvenliği tehdit eden kıvılcım girmeyecekse, heyecana hiç yer açmayacaksa durgunluğuna pek razı olmayacağımızı mı?

    Durakları neden gece yarısı dolaşırsınız, bunun yanıtı oraya itilmişliğinize ya da kendi seçmişliğinize göre değişir.
    Şiirde çözümlenen karakterin verdiği diğer ipuçlarına bakacak olursak, kendi seçimi baskın görünüyor.

    Karşıdan gelen ıslığa uymak, yola girmek, yoldan çıkmak. Ama özellikle bile bile, hem de öylesine bile bile başka diyarda tüten -adı sanı belli- bir deniz olmak.

    Gel de Nietzsche' yi anımsama şimdi. 'İnsanca, pek insanca.' Fakat zaten öyküyü hepimiz için dokunaklı yapan da bu.

    Ve Montaigne' nin dediği gibi 'Bir insanda insanlığın bütün halleri vardır.'
    Her okuyanın kendini kolayca yerleştirebildiği bu şiir, Montaigne'nin özdeyişini başarıyla kurgulamış ne iyi bir örnek.


    Cevap Yaz
  • Abdurrahim Kahraman
    Abdurrahim Kahraman

    'Her şair bir denizin hayalidir.. Denizler hayal kurabilsin diye şairler gönderilmiştir dünyaya.. Eğer bir şair ben Ege deniziziyim diyorsa , kapladığı alandan çok kıyılarının uzunluğunu merak etmek zorundasınız.. :) '

    şimdi çok değerli dostum,sevgili kardeşim Sinyali o her zamanki duayenliği ile öyle bir yorum yazmış ki
    sadece sayın uluçu değil tüm şairleri o ince zekası ve kuştüyü gibi hafif ama bir o kadar dolu yüreği ile taçlandırmış ve de yüceltmiş.Öncelikle tüm şairler adına kendisine teşekkür ediyor saygı duyduğumu ifade etmek istiyorum.Bu arada yorumdaki şiirselliği
    görmezden geldik sanma sevgili sinyali.Biliyorum birgün mutlaka bir şiirini okumak nasip olacak bizlere ve ben işte o zaman hapı yutacağım bir yorumcu olarak,zira şiiri benden iyi bilen bu adamın şiirine yorum yazmak birazcık sıkacak::)))

    Hoş bizde harikaydı gönlüne sağlık der paçayı kurtarırız::))

    Sayın Uluç tamam kızma yahu ...Biliyorum ki sayfama hernekadar çok az merhaba diyorsanız da
    benim akdenize ve egeye sevdalı bir iç anadolu çocuğu olduğum aşikardır orada.oniki yıl muğla dalaman da görev yaptım.Benim üç büyük aşkım var 1 FENERBAHÇE 2 DENİZ(AKDENİZ VE EGE) 3
    ÖZGÜRLÜK
    Üçü de hem acılarımın hem mutluluklarımın harman yeri gibi savrulduğu,hayatıma anlam katan aşklarımdır.
    Şiiriniz sadece ismiyle bile bende değişik hisler uyandırıverdi birden.

    ancak

    Mavinin iminde kırmızıyı aradım
    Dolaştım durakları gece yarısı
    Karşıdan gelen ıslığa uydum
    Yoldan çıktım
    Yola girdim
    Bilesiye, başka diyarda tüten
    Bir Ege deniziydim ben

    demişsiniz ya işte bu be kardeşim işte bu.Ahanda bende o ege deniziyim ve bu şiirde kendimi buldum kendimi.

    Size çok teşekkür ediyorum.Alahım o topraklarda birgün ege denizinin köpükl,köpük kumsallarında çıplak,özgür,kelepçesiz,zincirsiz ayaklarımla öylesine yürürken gün batımlarına doğru... tabanlarıma midye kabuğu batmak ya da ne bileyim yengeç yavrularınca kırt diye ısırılmak nasip eder.
    paylaşımın için teşekkürler sayın uluç ve tebrikler bu enfes şiire.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Aynur Uluç