Yaşanmışları geçtik,
saman merdivenlerin ilk adımındayız...
Varolmayı seçtik,
hiçliğin bir çeşidindeyiz...
Düşünmeyi istedik,
toprağa çakılı beyinlerimiz...
KIYAMETİN ALÂMETİ YOKTUR;
KIYAMETİN ALÂMETİ BİZİZ...
Üzülmeden güldük,
göz yaşlarımız nacizane kölelerimiz...
Hinliklerimiz, hainliklerimiz,
en gizli gölgelerimiz...
Bir de o kaşarlanmış sözlerimiz,
nasır tutmuş esir benliğimiz...
BİZ EN SADIK İŞÇİLERİZ;
KENDİ MEZARINI SON NEFESİNE DEK KAZIYAN...
İçine tükürdük,
mavi-yeşil cefâkar anamızın...
O'na resmen küfür ettik,
bedeninine zulm ettik durduk...
Gözleri kin kusunca,
hacılardan, hocalardan medet umar olduk...
KIYAMETİN ALÂMETİ YOKTUR;
KIYAMETİN ALÂMETİ BİZİZ...
Hep başkası için yaşadık,
mecâzi zincirlerin gerçek parçalarıydık...
Bulutlu rüyalarda uyuduk,
rüyadan uyandığımızı bile anlamadık...
Kendi kendimize uydurduk,
inanmak istemediklerimizi...
Çünkü,
KIYAMETİN ALÂMETİ YOKTUR;
KIYAMETİN ALÂMETİ BİZİZ...
Kayıt Tarihi : 24.8.2005 01:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!