Göklerde kurşuni bulutlar ağır ağır süzülür
Rüzgârın uğultusu yitik zamanın sesi olur
Adımlar yankısız yürekler kaygıyla dolu
Kıyamete ramak kala insanlığın hazin sonu
Şehirler suskun denizler taşar, kıyılar ağlar
Toprak çatlar, ağaçlar sessiz çığlık atar
İnsanlar elleriyle yazdı pişmanlık neye yarar
Kıyamete ramak kala, son çaredir umutlar
Gök gürültüsü, o an dağlar gibi yükselir
Gölgeler uzar, zaman hızla tükenir
Şehirlerin beton yapıları çatırtı ile seslenir
Kıyamete ramak kala, insan neyi kurtarabilir
Ve bir kuş uçar yıkılmış çatıların üzerinden
Kanat çırpışı yokluğun içinde bir yankı
Bir umut kırıntısı mı, yoksa son vedâ mı?
Kıyamete ramak kala kaçacak yerin var mı?
Bir çocuk ağlar bir yaş düşer toprağa
Fidanlar filizlenir kırık duvarların arasında
Rüzgârın uğultusu artık bir ninniye dönüşür
Kıyamete ramak kala yaşam inadını sürdürür
Güneş ufuktan yavaşça sızar enkazlı küllere
Altın ışıklarıyla müjdeler verir kara geceye
Dumanlar arkasında yeni bir dünya verir bizlere
Hâlâ bir şans vardır ramak kala Kıyamete
06 Haziran 2024 ALİ BALABAN
Kayıt Tarihi : 12.9.2025 15:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!