Bana geldiğin gün,
Sürgün türküleri söylerdi dilim
Gökkuşağı dolanırdı yüreğimde
Ne varsa söyleyemediğim.
Sınırlı sözcükler çöreklenirken üzerime,
Bölünmüş uykularının diriliğinde,
Yorgun umutlar sunardım ömrüme
Çocuklar gibi uçarı, saf ve anlatılmaz.
Seninle okyanuslara uzanırdım
Bir sızı saplanırdı yüreğime
Akdeniz’miş, Karadeniz’miş, kime ne?
İçimde bir garip yıldız olurdun.
İğde kokuları doluyor penceremden içeri
Soluğun gibi, kaplıyor tüm benliğimi
Alevli bir soba gibi çarpıyor yüreğime,
Verdiğin acının tüm yelleri.
Kızma bana, ıstırabımı dellendirme,
Yedi iklim öteden duyarım sevgini,
Öfkelerine gem vur da öyle gel
Suskunluk ötesi sözlerle yıkma yüreğimi.
Korkunun lacivert geceli bağrında
“Kıyamete Kuşandık Sevdaları”
Titreyen sesinle, bana sevdiğini,
Söyleye söyleye gel akşamları! ..
Kayıt Tarihi : 8.5.2005 14:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yedi iklim öteden duyarım sevgini,
Öfkelerine gem vur da öyle gel
Suskunluk ötesi sözlerle yıkma yüreğimi.
Öfke en iyi suskunlukla anlatılır.Hiç bir ceza da suskunluk kadar acı veremez.Dizeleriniz çok güzeldi Sayın YETGİN.Kutluyorum.Saygılar...
TÜM YORUMLAR (2)