*&* Kıyamete Doğru *&*

İnsanoğlu akıllı ya!
Hesapladı milim milim,
Yılda şu kadar buz erir...
Her yıl denizler şu kadar yükselir!
Ne oldu şimdi?
Adı ilim bilim,
Buzlar çöktü kocaman kaya gibi...
İlim hesabıyla dilim dilim,
Sanki karpuz keser gibi mi,
Eridi gitti buzullar!
Uymadı hiçbiri hesaba uymadı..
Raporlar tutuldu, notalar verildi ama
Ne AB, ne de ABD duymadı!
Kasırga vurdu kıyılarını,
Hortumlar yükseldi gökyüzüne...
Bilim adamları kaçırdı uykularını,
Siyasiler aldırmadı sözüne!
Raporlar şimdi daha ciddi,
Saatler alındı onikiye beş kalaya...
İnsanlık için dünya geldi gitti!
Siyasiler dinlemiyor aldı alaya!
Kuraklık başladı yeryüzünde,
Nerede kaldı astronomi,meteoroloji?
Hocalar çıktı yağmur duasına...
Yine iş başında mitoloji!
İşin garibi Türkiye birinci...
Yeryüzünü ve gökyüzünü kirletmede!
Almıyor insanın aklı ve bilinci...
Çok geri kalmış yerler bile yok listede!
Nerede Mozambik, nerede Nijerya?
Nükleer deneme yapanların,
Her gün füze atanların adı yok!
Gökyüzüne kara delik açanların,
Aya gidip gelenlerin çevresi tertemiz!
Yaya gidip gelenlerin mi,
Mekkare ile dolaşanların mı,
Çevresi kirlenmiş!
Hayret!
Bu nasıl rapor, bu nasıl araştırma?
Hayret!
Aslında ilime, rapora ne gerek var?
Ne diyor kutsal kitaplar...
Dördünde de kıyamet var!
Bu dünyanın sonunda kıyamet var! ....
Korkunun ecele ne faydası var,
Şunu iyi bilelim ki;
Kainatın ömrü kıyamete kadar!
Şüphesiz bu öyle olacak,
Biz neyi hesaplıyoruz ki...
Kıyamet öyle ya da böyle olacak,
Boşuna daraltmıyalım ruhumuzu!
Ölümü düşünsek bile unutuyoruz,
Bir kenara koyup korkumuzu...
Yaşıyoruz bak işte!
ABD ile AB dünyaya hakimse,
Ya da öyle istiyorsa...
Diğer devletlerden hiç kimse,
Onlardan bir yardım bekliyorsa...
Boşuna hiç beklemesin!
Bırakalım dünyaya doymayanlar,
Kıyameti beklesin!
Adına isterse doğal afet desin,
Kıyameti beklesin!
Kıyamete kadar beklesin...