Gökmavi tohumlar yeşerir,
Zifiriye gark olmuş Milenyum adlı çağda,
Karanın ve kızılın tüm boğuculuğuna rağmen filizlenen,
Tepeden tırnağa kırmızıya boyanan tohumlar...
Yecüc Mecüc çoktan zuhur etti efendi!
Beklemeyin onu doğudan,
Başladı gezmeye çelik ayaklarıyla dünyayı,
Ortadoğu'dan...
Ya siz ne sanıyordunuz?
İnsandan biraz farklıca dört ayaklı canavarlar mı?
Yoksa, bilmem kaç coğrafya öteye ulaşan, nükleer güdümlü bazukalar mı?
Deccal de girdi içeri efendi!
Bolca yıpranmış, mezhebi çatlak çatıdan.
Demokrasi aşığı, Sam amcalı batıdan.
Son alamet-i farikası da göründü, kıyametin,
Bu kez en doğudan, açık mavi battı güneş,
Ezilirken rahledeki başı
12'lik Mirzahit 'in...
Kayıt Tarihi : 18.2.2016 21:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nurullah Koç](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/02/18/kiyamet-dogu-turkistan-mirzahit-turkmendagi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!