.........
Nisyan ile başlarken
İnsanlığın tarihi
“Hürmetine Afv” dedi
Bu yüzden ruha geldi
Yüz yirmi dört bin Nebi
Muhtaç oluşu gibi
Ruhun Gül Güneşine
Beklemiştir insanlık
Asırlardan geçerek
Kutlu bir peygamberi
Bir tevhid bilinciyle
Haykırarak dünyaya
Göklerden gelen sesin
Verdiler müjdesini
İncil’deki Ahmed’in
Cehalet diyarından
Doğunca Gül Güneşi
Küfrün zemherisinde
Açıldı insalığının
İnsanlık sahifesi
Zahiren bir ümmiydi
Gönlünde ki ummanla
Emin ve Mutevâzı
Gerçeği kalbe sunan
Yaman bir Hızır idi
Eteklerinden tutup
Tâbi olmak bildiler
Hayatın gerçeğini
Çün görmedi insanlık
Onun gibi birini
Onun yoluna girip
Bengi Su’yu içenler
Medeni bir beldeden
Sevgi çiçekleriyle
Kıtalar dolaştılar
Attıkları her adım
Bütün örnek oldular
Yar'i anlatmak için
Hoşgörü denizinden
Alimler kaldırdılar
Şahlandılar bir ömür
Can çekişen dünya da
Madem Haşr hak deyip
Kalsın istemediler
Bir tek nefis hülyada
Kimi zaman bir kılıç
Bir kalem gölgesinden
Girdiler Acemlere
Cennet muştuladılar
O muhtaç gönüllere
İrşâdı bir pay bilip
Açtılar gözlerini
Soyu insan neslinin
Merhemi olmak düştü
Küflenmiş gönüllerin
Şafak sayıp tüm anı
Akşamı unuttular
Yolu uzun belleyip
Bir ömür sahnesinden
Kuşlar gibi uçtular
.....
Can çekişen dunyada
Zuhal gibi parlayıp
Ulaşmak için Yar’e
Tuttular ellerimden
Kıyamet çiçekleri
İnsanlık bilmelidir
Dunyayı yenileyen
Mana sayfalarını
En seçilmiş Nebi’yi
Âlini,Ashâbını
Bilmelidir insanlık
İsm-i Celil aşkına
Benliğini unutup
Kıtalardan süzülen
Hey’can yorgunlarını
.....
Her asrın vehiminde
Hüznün en zor deminde
Tekrar bir geliş gibi
Bakın yine göründü
Kıyamet çiçekleri
Nağmeler Peygamberi
İnsanlık ki eseri
Hep bilmek için Yar’i
Gönül isterki açsın
Kıyamet çiçekleri
Muhammed Ali IŞIK
2007 / İstanbul
(06:00-12:30)
11.11.2007
Kayıt Tarihi : 11.11.2007 13:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!