Yüreklerdeki acı, suskunlukta sır.
Çehredeki izlerde, sanki bin asır.
Gündüz gecede sönmüş, ateş suda buhar
Madrabazın tezgâhında hayat, ölüm ne arar.
Gözler fal taşı misali, lâkin kör.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İlave edilecek hiç bir kalmamış. Tebrik ve takdirle alkışlıyorum bu güzel satırları bu güzel yüreği. Selam ve saygılar.++ . ++
Harika bir anlatım...derin bir anlam ...Saygıyla kutluyorum.
TEKRAR OKUMAK ZEVKTİ.......
SEVGİLERİMLE..........
Hesap vaktidir şimdi, haber kıyama davet.
Varsa marifetin Ey! Âdemoğlu? şimdi devam et.
ALLAH O GUNDE HERKESE YARDIM ETSIN
DUNYAYI BULGUR AHRETI PIRINC TARLASI YAPANLARIN ISI ZOR.....TEBRIKLER
Harikasınız, alkışlıyorum anlam dolu dizelerinizi...sevgiler ve saygılar gönderdim sayfanızdan...
ŞAHANE ÇALIŞMALARINIZI TAKDİR EDİYOR VE ŞİİRLERİME YORUMLARINIZA DA ÇOK TEŞEKKÜRLER EDİYORUM...
BU MÜSTESNA ŞİİRİNİZİ, KIYAM ET BAŞLIKLI ŞİİRİMİN HİKAYE KISMINDA PAYLAŞIYORUM....
SELAM,SEVGİ VE SAYGILAR....
ŞAİRCİK, AHMET NECAT UCUR, BOZÜYÜK
Pek manidar ve elbette doğru tespitler..o denli sürükleyici,etkileyici olmuş kiii..yüreğiniz dert görmesin..sağlıcakla arkadaşım...
Alametlerini taşımıyormuyuz?Tebrik ediyorum+10
Tebrikler!
Pek manidar, sürükleyici ve hikmet doluydu.
Kaleminiz vf yürek sesiniz susmasın.
100+anto.
Selam ve saygı ike..
İnci gibi beyitlerle nadide bir kolye gibi sayfanın boynuna saılmış şiir. Kardeşimin kudretli kalemini tebrik ediyorum.Nice başarılara imza atması dileklerimi sayfanıza bırakıyorum.
Sevgili Kardeşim sayın: Hikmet Yurdaer,
Değerli eserinizi Tekirdağ'dan gönderdiğim Yirmi beşinci tam puan ile selamlıyorum.
Her şeyin en güzelinin sizin, sevdiklerinizin ve sizi sevenlerin gönlüne göre olması dileklerimi sayfanıza bırakıyorum.
Sevgi ve saygılarımla efendim.
Dr. İrfan Yılmaz. ^'^Tekirdağ.^'^^
Bu şiir ile ilgili 48 tane yorum bulunmakta