Öyle kırgın, dargın bakma gözlerime,
Sitemlerin kızgın şişler gibi,
Dağlıyor yüreğimi,
Çılgın nöbetlerdeyim,
Anılarımız kan gülleri açtırıyor içimde.
Ağzımızda son kadehin burukluğu,
Gece düşlerimizin yorgunluğu,
Yaşamanın,
Tam varacakken tadına,
Nedir bu içime bıraktığın çığlık.
Söyle bana,
Buruk bir özlemle kavrulmadın mı,
Bükülmedi mi nârin boynun,
Daha ilk perdesindeydik,
Bu sevda oyununun.
Oyun dediysem bildiğin oyun değil,
Yaşamın içinde kurgulanan,
Başrolleri ikimize biçilen,
Seneryosu defterlere sığmayan,
Mürekkebi özsuyumuzdan yazılan,
Bir deli fişek öykü bizim ki.
Gittin ya,
Senden sonra bütün yıldızlara ateş ettim,
Söndürdüm,
Karanlığa hapsedecektim kendimi,
Gülüşün mehtapta asılı kalmış,
Sımsıcacık bir merhaba demez mi,
Baktım,
Baktım,
Söndürmeye kıyamadım.
2009 - Antalya
Esel ArslanKayıt Tarihi : 16.4.2009 14:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
