Söylesen doğruyu,kopacak mı kıyamet,
Söyle,sen doğruyu,kopsa da kıyamet…
Söyle sen,doğruyu,eğriyi kıyam et,
Söylemesen dahi,kopacak kıyamet…
Söylemekle doğruyu,kopsun kıyamet,
Doğrulukla,dosdoğru,doğru,kıyam et…
Kopamaz asla,kopamaz ki kıyamet,
Ki kopmuş,kopacağı kadar kıyamet…
Kopmuş kopuyor her an kalpte kıyamet,
Kalpten iste ki,kopsun kalpten kıyamet…
Allah için,ne olur her an kıyam et,
Kopacak mı bak gör,hele bir kıyamet…
Korkma hiç sen kopacak diye kıyamet,
Edeceksen,yüce korkuyla kıyam et…
Göreceksin bak,kopacak mı kıyamet,
Kıyamete kadar,kopamaz kıyamet…
Eninde sonunda kopacak kıyamet,
Kıyamete kadar,doğruca kıyam et…
Ki koparken dahi kızılca kıyamet,
Doğrulukla,riyasız,doğru kıyam et…
Kayıt Tarihi : 12.3.2007 00:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hak’ka aşık Hak’tan yana, Doğruluktan hiç bıkmayana En güzel ve en doğru örnek olmuş olan,kıyamete kadar kalplerimizde Yaşayacak mahşerde doğrulukla haşrolacak ve ahiret yurdunda doğrularla Ebediyyen beraber olacak emsalsiz insan üstad şairimiz; Mehmet Akif ERSOY’un Anısına,küçük bir katkımız olsun istedim… Saygılarımla… Kıyamet Yüreklerdeki acı, suskunlukta sır. Çehredeki izlerde, sanki bin asır. Gündüz gecede sönmüş, ateş suda buhar Madrabazın tezgâhında hayat, ölüm ne arar. Gözler fal taşı misali, lâkin kör. Profesyonel İnsanın yanında şeytan amatör. Fesat atakta, savunmaysa yok. Yakarışlar tükendi, ama alkış çok. Sevgi, şehvete kurbandır artık. Dinle! Saat yaklaştı. Tık, Tık, Tık. Son sessizlikten fışkırdığında O SES Ne Sur’da kalır ne de İnsanda nefes. Hesap vaktidir şimdi, haber kıyama davet. Varsa marifetin Ey! Âdemoğlu? şimdi devam et. Hikmet Yurdaer Kıyamet Dağlar sökülüp,hallaç gibi atıldığında Denizler tutuşturulup,kor yakıldığında Gök kubbe ortadan açılıp,yırtıldığında Halimiz nice olur,Halikimiz Zülcelal Semanın ziyneti,yıldızlar döküldüğünde Yer dürülür,arz kaldırılıp,katlandığında Yele duhul,ecel kokusu saçıldığında Halimiz nice olur,ey alemlerin Rabbi Dehşete düşen hayvanlar düşük yaptığında Korkudan sabilerin,derhal yaşlandığında Azrail melek gelip,cana çullandığında Halimiz nice olur,ey mazlumun hamisi Karanlık basıp,arz sallanıp,sarsıldığında Bastığmız toprak ayak altından kaydığında Dört büyük melek son defa yere indiğinde Muinimiz olurmusun? ey sevgili ya Rab Biz senin vadine daim gözümüzü diktik Olduysa eğer,yarım yamalak kulluk ettik Bizi Kuran`da uyardın,biz tembellik ettik O gün; Habibin hürmetine,bağışlarmısın? Arş,Kürsi hakkı için,o gün bizi bağışla Sidrei Münteha hakkı,için bizi gözet Cennet`ala hakkı için,bizleri af eyle Aşkın için; bizleri korkudan emin eyle İbrahimoglu Halil
Hikmet YURDAER
TÜM YORUMLAR (1)