Kıyam Şiiri - Seçil Babur

Seçil Babur
4

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kıyam

Şimdi bir şiir okuyacağım.
Ama bu bir şiir değil.
Bu, bir kalbin kendi kendine attığı son mektuptur.

Yalnızca dinle.
Çünkü bu bizim hikâyemiz.

Ben seni,
Azrail’in gölgesinde can ile canan arasında sevdim.
Ölümle pazarlık yaptım gecelerce,
Adını anabilmek için
Bir nefes daha çaldım zamandan.

Seni,
Zamanın bile unuttuğu bir saat gibi sevdim.
Akmadı,
Ama hep seninle kaldı ibresi.

Gözyaşımı sakladım,
Ama her gece içimde bir şehir yıkıldı.
İnsanlar uyurken,
Ben enkaz altından ismini kazıdım parmak uçlarımla.

Gururumu bıraktım bir dağın ardında,
Çıktım geldim yanına da…
Bir “seviyorum” diyemedim.

Sana gelmek,
Bir ömür değil,
Mevlana’nın dergahında dönen semazen gibi
Bir kefen giyip yürümekti.

Sen bilmezsin…
Hacı Bektaş’ın öğüdüyle yaşarken,
İnsanın içinde bir kor gibi susmak ne demek;
Adını her gece ciğerlerime saplayıp,
Sabaha kadar ölmeden yaşamak ne demek.

Kalbim,
Yunus’un diliyle, bir mahkum gibi atıyor hâlâ.
Ne affediyor seni,
Ne de vazgeçebiliyor senden.

Ben seni,
Bir kalbin içinde değil,
Kaburgalarımın arasına saklamıştım.
Güvende kal, gitme diye…
Sırtımdan vurmazsın sanmıştım.
Kahretsin.

Merak etme.
Ağlamayı bırakalı çok oldu,
Çünkü gözyaşım seni taşıyamadı.
O kadar ağırdın ki,
Bir damla bile yetmedi içimden atmaya seni.

Bir çiçeği dahi dalından koparmadım, gücenirsin diye.
Ama sen,
Benim en canlı yerimi
Hiç düşünmeden kopardın, yâr.

Kalbimi söktüm bir gece,
Alnıma bastım mühür niyetine.
Çünkü sen artık dualarda değil,
Kaderin içinde saklanan bir lanettin bana.

Sensizliği anlatmak,
Bir mezarın içine gökyüzü sığdırmaya benzer.
Ve ben,
Göğe bakmayı bile sana ihanet saydım.

Gözlerim,
Senden sonra hep yere bakar oldu.
Çünkü sen gittin gideli,
Yalnız toprağın yüzü kaldı bana.

Ben seni,
Göğe çıkmaya gücü kalmamış,
Yalnızca yanmaya devam eden
Diz çökmüş bir yıldızın göğsünde bekledim.

Sana,
Ölümün bile kıskanacağı bir sadakatle geldim.
Bir ömür değil,
Bir kefen kadar sustum adının önünde.
Yine de gelmedin.

Rüzgârın uğultusunda yankılanan eski türküler gibi,
Yaralı yüreğim seni arıyor hâlâ.
Ve ben,
Bir kırlangıç misali,
Kara bulutların ardında kaybolan güneşi inatla bekliyorum.

Beni bilirsin, yâr.
Seni…
Unutmak için değil,
Yanarak hatırlamak için sevdim.

Lakin,
Şimdi ne yapsam eksik,
Ne yazsam eksik.
Çünkü sen,
En güzel şiirin son mısrasını alıp gittin.
Yarım kaldım…

Ve hâlâ yaşıyorsam,
Bu… seni affedemediğimdendir.

Seçil Babur
Kayıt Tarihi : 15.9.2025 18:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!