Kıyafet deyip geçme, ne çok hüneri vardır,
Behimi nazarları, bertaraf etmiş olur,
Sıcak soğuk diyerek, örttüğü yeri vardır,
Bir çok şeyden hıfzeder, bir güven vermiş olur.
Bazen öyle olur ki, farklı şeyler anlatır,
Zengin-fakir şeklinde, görüntüyle aldatır,
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bedri abi gönlüne saglik ne kadar güzel anlatım bu böyle Üstad bu güzel yürek susmasın inşallah
+ 10 ant selamlar
kutlarım kaleminizi, yüreğiniz var olsun,sağlık ve esenlikler diliyorum
tam puan + ant.
Yerden göğe kadar doğrularla dolu bir şiir di.
Severek ve hazla okudum.
Bende benzeri bir şiir karalamıştım.
üstadımla paylaşmak istedim.
saygılar sunuyorum...............halilşakir
tam puan ve selamlar.
Ye Kürküm Ye
Sen haklıymışsın Hoca'm, devir yine o devir...
Hürmet, ya sırtta kürke, ya cepteki paraya!
Görüntün yoksa eğer, çevir Allahım çevir
Meydanlar ne yazık ki, kaldı dört maskaraya...
Değer veren kalmadı, sözlerin doğrusuna.
Ne söylesen çekerler, hep eğri büğrüsüne!
Yuh ki ervahına yuh, hepsinin sürüsüne! ..
Bembeyaz ülküleri, çevirdiler karaya...
Şimdi bütün itibar, kapılan makamlara.
Verilen değerler se, çekteki rakamlara!
Tutan hiç bırakmıyor, kaldık da hodkâmlara
Dirhem ağırlık etmez, çekilseler daraya...
Bir aman dile de gör, var mı yardıma gelen?
Ortalıktan kaybolur, gerekenler acilen! ..
Çekil kendi köşene, dolana kadar çilen
Kürkün yoksa sırtında, tuz ekerler yaraya...
Adam mı kaldı yurtta,hepsini tuzbuz ettik...
Gerdik sonuna kadar, milleti kubuz ettik.
Mangalda köz koymadık, ortalığı buz ettik
Ülkeyi titretenler yerleşti Ankara' ya...
Hoca'm nerden söyledin, ye kürküm ye lâfını?
Uyandırdın ya birden, memleketin safını...
Hepsi düşürdü yolda, vicdan ve insâfını!
Silip süpürmek için, dizildiler sıraya...
Halkım, sen işine bak, senin kaderin çekmek...
Pasta senin neyine, yetmez mi kuru ekmek?
Kömür kapında hazır, sana kalıyor yakmak,
Susun, sakın vermeyin ortamı yaygaraya! ..
Antalya-2009/12
TDK:
maskara: rezil, soytarı...
hodkâm: bencil, egoist.
kubuz : dolma tüfek, çakmalık tabanca.
yaygara: şikayet, sızlanma, gereksiz bağırma.
Halil Şakir Taşçıoğlu
Kıyafet deyip geçme, ne çok hüneri vardır,
Behimi nazarları, bertaraf etmiş olur,
Sıcak soğuk diyerek, örttüğü yeri vardır,
Bir çok şeyden hıfzeder, bir güven vermiş olur
dolu dolu bir şiir okudum candan kutlarım tam puan muhabbetle
Sonra sizce mâlum ya, beyaz bir libas vardır,
Hayatta hiç giyilmez, altı-üstü pek dardır,
Giyenin masrafı yok, cepsizliği hem kârdır,
Kefen denen giysiyle, toprağa girmiş olur
Üstat nerden aklına gelir bunlar evet çok çok haklısın bazen ye kürküm olur bazende
ört bas eder ayıplarımızı kelamini ve yüreğini tebrik edeiri üstat en kalbi selamlarımla
Bedri bey....
Yüreğinize sağlık..
Dörtlükler hoş güzel ..final bölümü ise kılıc gibi keskin olmuş............saygıyla
Doğunca beyazlara sararlar bizi,il giysimizin adına kundak denir,ölünce anı renkten son giysimiz kefendir.Sağolunuz Hocam.Şükrü Topallar
Sonra sizce mâlum ya, beyaz bir libas vardır,
Hayatta hiç giyilmez, altı-üstü pek dardır,
Giyenin masrafı yok, cepsizliği hem kârdır,
Kefen denen giysiyle, toprağa girmiş olur.
Bu finalinizle koptum ağabey..Ellerinden öperim.saygılarımla ant.listemde
Sözün sonu iyi gelmiş üstadım. Kaleminize ve emeğinize bereket... Selâm ve dua ile...
Güzel çalışmanızı ve güzel tespitlerinizi kutluyorum değerli Ağabeyim.Selam ve Saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 33 tane yorum bulunmakta