Kıvırcık saçlı kadını sevdiler.
Hem de çok.
Kadınlığını siyah çantasında taşırdı.
Evden çıkarken cebine okaliptüslü bir şeker atardı her sabah.
İlk sigara bitiminde atardı ağzına
Vapurun açık hava müzesinden seyrederken İstanbul’unu.
Asla kadın olamayan İstanbul’unu...
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
dikensiz güllerin kıvırcık saçlı kadını
ŞAİR BURDA KENDİNİ ANLATMIŞ :))
FARKLI BİR ANLATIYDI SAYIN SEZER, SEVGİLERLE...
yaaa ama dayisi... ben bu kadini bir yerden taniyorum.
hani kumrularin melegi vardi... bildin mi...
ay yoksa o olmasin..:-)))
ah!
sen yine istanbul' da yalnız
elem düştü
karalar üzerimizde
şimdi elimde bir resmin
ok gibi saplandı bakışların
akan yaşlarla ıslandı
güzel çiçeğim...
ah!
bize yine hep kahır
vuslat uzaklarda
çığlıkları yankılar dağlarda
firak yanmalar ne zaman son bulacak ?
ne zaman vapurda sarmaş dolaş
rüzgar ah.. saçlarını savuracak yüzüme
istanbul´un bütün sokakları sana çıkıyor
sana dalgalanıyor deniz
icimden geldi .. bir siirimden bir bölüm koydum .. kimse okumadi daha ilk sen okuyorsun .
selam olsun canim .
uzaklardan .. hani yagmurlar yagar buralarda hep .. meshurdur almanyanin yagmurlari ...
öyle bir günden .. cok selam olsun .. sevgimle ..
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta