Köy meydanında sabah, gölgeler hâlâ uykudayken başlar. Kadınlar, tandır başında değil—dedikodunun kıyısında ısınır. Erkekler, kahvede değil—bakışların altına saklanmış arzuların çayını yudumlar. Bir çift göz, bir çift kalçaya takılır; ama bakış değil, niyet eğilir. Çünkü köyde beden dili, en eski haberleşme aracıdır.
Tırpanın sapını kavrayan el, sadece ot biçmez—hazı da biçer. Sırtına yüklenen çuval, sadece buğday taşımaz—gizli bir özlemi de taşır. Ve her “günaydın”, aslında “bu gece rüyanda vardım” demektir.
Köy sosyolojisi, sadece nüfus sayımı değildir. Tensel nüfuzun istatistiği tutulmaz ama hissedilir. Ve her kadın, yürürken sadece adım atmaz—toprağa kıvım eker.
Çünkü bu köyde, mizah, bedenin diliyle fısıldanır. Ve her kahkaha, bir başka arzunun üstünü örter.
İbrahim Şahin 2Kayıt Tarihi : 2.7.2025 19:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!