“Yıllarca ufkuma dikilen rüzgâr kanatlı gök bayraktı;
Şimdi de gönüllere sığamayan göklerde al bayraktı! ”
1
Gönlüm öyle ki uzaktan uzağa buraya aktı;
Öyle çok özlediğim kızıl dalgalı gök bayraktı...
O anki gözlerim eriyip, maviliklere gömüldü!
Nedense gönlüm günü birdenbire ikiye böldü...
Bilesin akla sığmayan, hinlikler kökten söküldü!
Ancak, tarihe düşen bir notla mı marşlar yazılır?
Şu resme düşen noktalar, önce zihnime kazılır!
2
Gönüllerin bayrağa açıldığı yer Yenikapı;
Burası olsa gerekir, girebildiğim ilk kapı!
Yakıldığında hiç sönmemek üzere meşaleler…
Açıldığında her an Güneşimi boğan gölgeler!
Görmedim gökyüzünü hiç bu kadar kırmızı!
Bir kez hayal ettiğimde gönül sultanı kızımızı;
Pirim derdi, ümitlerle unutulur dinmez sızı...
Her seferinde hatırlarım yeniden doğuşumu;
Anlamsız mı buluyorsun geçmişimle doluşumu?
3
O hain defalarca dönüp gördüğüne sırıtarak;
Güçlükle ayakta durup bastonuna dayanarak:
“Obanın soyu o gün kurudu! ” diyen aşağılık;
Yeter sana vurulacak, bir fiskeyle kaşağılık!
Aldanma o yalancının seraplarda yüzmesine;
Kulak asma giyimine, o aynalı çizmesine!
Unutma, her zaman girilip aranır en eski kapı...
Belki de bu olacak gönülleri açan ilk kapı!
Önceden iyi bilinirdi; nasıl açılır son kapı?
Unutulmaz zamanlara yediveren doğuyorum,
Gizli hainin zulmünü ellerimle boğuyorum!
4
Ne anlama gelir sence, gönle çizdiğim imgeler?
Gidilecek yolu önceden gösterdi ulu bilgeler…
Her gidişleri su gibi akar yokuştan aşağı!
Neden oturturlar tahta, böyle isimsiz uşağı?
Bulaştırırlar şuuruma her asılsız illeti;
Bir anlık da olsa kabul etmem, övemem zilleti!
Hiçbir kimse basite alamaz bu asil milleti!
5
En iyi bilenlerdir, göklere dikenler bayrağı!
Ah, bir kere görseler ah, süründüğüm şu toprağı!
Hem övünçle beklenirdi, o doğacak kutlu çağı!
Düşürmediler bayrağıma böyle vuran bir ışık!
İnsan kendi kendisiyle olamasın mı barışık?
6
Her an böyle tatlı bir uykudan uyanmak istenir;
Belki de artık vakit tamam diye yanmak istenir!
Burada çok yakındadır, gök kubbenin İrem Bağı!
Atamdan kim kimden emanet aldı bu al bayrağı?
Saklanıp unutulmamış, som çelikleri bilenir!
Burada fethin anlamı, bir daha ilan edilir!
Her günün başında dualarla afları dilenir!
01.09.2016 00.30 – Adana
Arif TatarKayıt Tarihi : 29.10.2016 01:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gök bayraktan, al bayrağa; rüzgâr kanatlı atlar! Nasıl yol aldılar atlar, çıkılmaz sanılan hendeği geçip atlar! Seni her gördüğünde işte şurada düşmanların çatlar… O güzelim ağzından, bir solukta gidivermesin tatlar? ! (İlham veren şairime teşekkür ederim!) _______ arif tatar

yüreğinize sağlık hocam.İstiklal tam istiklal kurtarır bizleri.
TÜM YORUMLAR (10)