Kıvı 82 Şiiri - İbrahim Şahin 2

İbrahim Şahin 2
735

ŞİİR


25

TAKİPÇİ

Kıvı 82

Kazancı’dan Katik’e: Sami Tunca’nın Gövdeyle Yazılmış Romanı
1\. Sayfa – İvriz’den Başlayan Yol
1928’de Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Kazancı kasabasında doğan Sami Tunca, çocuk yaşta toprağın sesini, dağın gölgesini, halkın dilini duymayı öğrendi. 1943’te Konya Ereğli’deki İvriz Köy Enstitüsü’ne adım attığında, yalnızca bir öğrenci değil—geleceğin öğretmeni, şairi, anlatıcısı doğuyordu. 1947’de mezun olduğunda, elinde sadece diplomayla değil, halkın yükünü taşıyacak bir kalple çıktı o okuldan.

İlk görev yeri Kulu-Tavşancalı kasabasıydı. Sekiz yıl boyunca başöğretmenlik yaptı. Ardından Ankara’da yedek subay olarak topçu birliğinde görev aldı. Askerlik sonrası kısa bir süre Türk Traktör Fabrikası’nda çalıştı. Ama kalbi hep sınıfın içindeydi. Öğretmenliğe döndü. Ermenek’in Muzvadi köyünde, sonra Kazancı İlkokulu’nda müdürlük yaptı. 1960 ihtilalinde hem okul müdürü hem de İnkılap muhtarıydı. Görevleri birleştiren bir adamdı o—hem kalemle hem halkla.

2\. Sayfa – İstanbul’da Dernek, Sahne ve Söz
İsteğiyle Konya Ereğli’ye, ardından İstanbul’a tayin edildi. Şişli Gültepe İlkokulu’nda görev aldı. Aynı yıl içinde kurulan Çeliktepe İlkokulu’na kurucu müdür olarak atandı. Beş yıl burada, ardından Beyoğlu Evliya Çelebi İlkokulu’nda beş yıl daha çalıştı. 1973’te emekli olduğunda ardında yalnızca öğrenciler değil, bir halkın belleği kalmıştı.

İstanbul’da Ermenekliler Derneği’nin başkanlığını üstlendi. Dernek sadece bir çatı değil, bir kültür ocağıydı onun için. “Sılabuluşma”lar, “Döğün” organizasyonları, şiir geceleri, söyleşiler… Her biri, Anadolu’dan kopup gelenlerin İstanbul’daki sesiydi. Sami Tunca, bu sesin hem organizatörü hem de anlatıcısıydı. Dernek gecelerinde mikrofonu eline aldığında, herkes susar, Kazancı konuşurdu.

3\. Sayfa – Şiirle Yazılmış Bir Halk Güncesi
Sami Tunca’nın kalemi, yalnızca ders defterlerine değil, şiir kitaplarına da dokundu. “Hatıralar ve İzlenimler” (1954), “Okulum I” (1955), “Okulum II” (1964), “Şiirle Türk Tarihi” (1964), “Çocuklar İçin Şiirler” (1971), “Gönül Bahçesinden” (1995)… Her biri, halkın içinden gelen bir öğretmenin, bir şairin, bir babanın kaleminden dökülen kıvımlardı.

Şiirlerinde kapalı anlatım yoktu. Dili sansürlemezdi. Ne hissediyorsa onu yazardı. “Ermenek” şiiri, bir coğrafyanın değil, bir halkın ruhunu anlatırdı. “23 Nisan” şiiri, çocukların gözünden bir milletin egemenliğini. Onun şiirleri, ders kitaplarında, yerel gazetelerde, ansiklopedilerde yer aldı. Ama en çok da halkın dilinde yaşadı.

4\. Sayfa – Katik’te Bir Hakim: Sinema ve Mizahın İçinden
Sami Tunca’nın hayatı sadece eğitim ve şiirle sınırlı değildi. O aynı zamanda bir oyuncuydu. Yılmaz Güney’in kült filmi Katik’te ev sahibi “hakim” rolünü oynadı. Bu rol, onun mizah duygusunu, halkla kurduğu içten bağı sinemaya taşıdı. Kamera karşısında da, sınıfta olduğu gibi doğaldı. Replik ezberlemedi—yaşadı.

Bu rol, onun halkla kurduğu bağın bir başka yüzüydü. Çünkü Sami Tunca, sadece yazan değil, yaşayan bir anlatıcıydı. Sinema onun için bir sahne değil, bir halk kürsüsüydü. Katik’teki “hakim” rolü, aslında onun hayat boyu taşıdığı adalet duygusunun bir yansımasıydı.

5\. Sayfa – Kazancı’nın Hafızası, Kültürün Elçisi
1996’da yayımladığı Kazancı Kasabası kitabı, bir belgesel niteliğindeydi. Bu kitap, sadece bir yerleşim yerini değil, bir halkın belleğini yazıya döktü. Emekli maaşıyla bastırdığı bu kitap, Kazancı’nın tarihine düşülmüş en kıymetli notlardan biri oldu. Onun için kültür, sadece geçmişi anlatmak değil—geleceğe iz bırakmaktı.

2009’da aramızdan ayrıldığında, ardında yalnızca kitaplar, şiirler, öğrenciler değil—bir halkın sezgisel hafızası kaldı. Bugün Kazancı’da, İstanbul’da, Almanya’da onun adını duyan herkes, bir öğretmeni değil—bir anlatıcıyı, bir kültür elçisini hatırlar.

İbrahim Şahin 2
Kayıt Tarihi : 3.7.2025 22:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!