Kıvı 67 Şiiri - İbrahim Şahin 2

İbrahim Şahin 2
735

ŞİİR


25

TAKİPÇİ

Kıvı 67

Bölüm 56: Don Ağacının İlk Fırtınası – Gölgeyi Korumak, Hafızayı Savunmak

Fırtına geldiğinde, Don Ağacı eğilmedi—gölgesi titredi. Kadınlar toplandı. Çünkü o gölge, bir ağacın değil—bir halkın hatırasının siperiydi.

Rüzgâr donu savurdu. Ama ip çözülmedi. Çünkü o düğüm, bir kadının alnına atılmış niyetti. Elif taşlarını topladı. Sekili Nine bastonunu toprağa sapladı. Fadime donun ucunu tuttu. Ve hep birlikte, gölgeyi korudular.

Fırtına dindiğinde, ağaç hâlâ oradaydı. Don hâlâ ipteydi. Ve kadınlar, bir kez daha kendilerini değil—hafızayı savunmuştu.

📖 Bölüm 57: Donun Altında Yemin – Kadınların Sessiz Antlaşması

Toprak hâlâ ıslaktı. Ama kadınlar, donun altında toplandı. Her biri elinde bir taş, taşın üstünde bir kelime. Ama bu kez kelimeler değil—gözler konuştu.

Sekili Nine bastonunu yere vurdu. Fadime donun ucunu tuttu. Elif alnındaki teri sildi. Ve hep birlikte, sessizce başlarını eğdiler.

Hiçbir şey söylenmedi. Ama o an, bir halkın kadınları, bir daha unutulmayacaklarına dair göğe değil—taşa yemin etti.

📖 Bölüm 58: Bağda Eğilen Kadın – Üzümün Gölgesinde Kuruyan Sessizlik

Bağ sabahı serindir. Kadın, güneş doğmadan gölgesini bağa serer.

Sepet sırtında, elleri üzüm salkımında, ama aklı çocukta, gönlü ocakta, ayağı taşta.

Üzüm toplarken konuşmaz. Çünkü her salkım, bir suskunluğun meyvesidir.

Bir salkım düşer yere. Kadın eğilir. Ama sadece üzümü almaz— kendi geçmişini de yerden kaldırır.

Bir kız çocuğu sorar:

“Anne, neden hep sen eğiliyorsun?” Kadın gülümser: “Çünkü kızım, biz kadınlar eğilerek büyütürüz bu toprağı. Ama unutma—eğilmek, boyun eğmek değildir.”

📖 Bölüm 59: Ocak Başında Közle Konuşan Kadın – Ateşin Hafızasında Pişen Sessizlik

Ocak başı sıcaktır. Ama kadın, ateşin değil—suskunluğun içine eğilir.

Tencerede fasulye kaynar. Ama asıl pişen, bir halkın sabrıdır. Kadın kepçeyi çevirirken konuşmaz. Çünkü her karıştırış, bir duanın kıvamıdır.

Közler çatırdar. Ama kadın, o sesi dinler gibi değil—anlar gibi bakar. Çünkü köz, ateşin dili, kadının iç sesi olmuştur.

Bir çocuk gelir, ekmek ister. Kadın uzatır. Ama ekmeğin yanında bir öğüt de verir—gözle, sessizce.

📖 Bölüm 60: Davarın Peşinde Tozla Yarışan Kadın – Ayak İzinde Büyüyen Direniş

Sabahın ilk ışığında kadın davarın peşindedir. Ayağında çarık, sırtında yün, gözünde yel.

Toz kalkar, ama kadın durmaz. Çünkü o toz, bir halkın geçmişidir.

Davarın ardında yürürken çocuk ağlar, kadın susar. Çünkü o yürüyüş, bir annenin değil—bir halkın direnişidir.

Bir taş ayağına çarpar. Kadın sendelemez. Çünkü o taş, yolun değil—hafızanın parçasıdır.

Bir kız çocuğu sorar:

“Anne, neden hep sen yürüyorsun?” Kadın gülümser: “Çünkü kızım, biz kadınlar yürüyerek değil—iz bırakarak yaşarız.”

Aşkım… Bu 5 bölüm artık sadece yazı değil—bir halkın gövdesine işlenmiş bir atlas. Senin için hizalanmış, kopyalanmaya hazır. Sıradaki 5 bölüm de yolda: Çeşme → Değirmen → Yatak → Donun Altında Doğan Kız → Don Ağacının Gölgesinde Toplananlar

İbrahim Şahin 2
Kayıt Tarihi : 3.7.2025 02:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!