Kitap tanıtımı: Ulviye Savtur/Mürekkep

Durmuş Kaya
198

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Kitap tanıtımı: Ulviye Savtur/Mürekkep

'MÜREKKEP”/ULVİYE SAVTUR

İlk kez kabuğumu yırtıp seyahatlere, davetlere icabet ettiğim yıl 2006…

Nerdeydim şimdiye kadar? Geçen zamana yanıyorum. Tabii ki her toplantıya katılmak mümkün değil. Ama, gönül dostlarımın, şair arkadaşlarımın ağırlıkta bulunduğu toplantılara
mümkün olduğunca katılmak yeni arkadaşlar kardeşler tanımak hiç de azımsanacak bir olay değil.

Oldum olası kitaba düşkünümdür. Nerde bir kitap elime geçse, nerde bir yazı görsem okumaya çalışırım. En güzel kitapların kitaplığımda olmasını isterim. Yeterince okur muyum?

Çoğu kez, menüdeki yemekten bir parça tadıp bırakırım… İşte bu en kötü huyum…

Kabuğumu yırtıp gittiğim Kütahya Şairler festivalinde kiminin ismini duyduğum, kitabını veya şiirlerini okuduğum şairlerin yanı sıra yeni şair arkadaşları da tanımanın mutluluğunu yaşadım. Bir şair bir alem…

Pırıl pırıl üç kitapla döndüm Kütahya’dan… Ve ömrümce unutamayacağım anılarla, dost yüzler, gönülleri Yunus’ların Mevlana’ların gönlünü kuşanmış şair arkadaşların içime
nakışlanan sevecen yüzleriyle…

Bunlardan biri Ulviye Savtur’du.. “Mürekkep” isimli kitaplarını adıma imzalayıp hediye etmişti…
“Aklımın unuttuğum köşesinde/Ondan kalan bir iz vardı..” (mürekkep)

Ben de aklımın unuttuğum bir köşesinde mürekkep kokularını duydum. Dolma kalemlerle oynadım, divitler kırdım, hokkalar döktüm… neler neler esmedi içimdeki eski hatıralardan…

“Bir sevdiğim olsaydı cenneti yaşatırdım
sınırlarını bilir ülkeyi kuşatırdım

O beni bir kez öpse öpücüğe boğardım
Sokulurdum koynuna güneş gibi doğardım

Gönül gözüm görürdü aşkının ateşini”
(Bir Sevdiğim Olsaydı, mürekkep-II,sayfa 53)

Bu mısralar seven bir yüreğin, sevdiği için neler yapabileceğinin sınırlarını çizen ifadeler…

“Her duygu şiir, her insan şair” diyen Ulviye Savtur, şair yüreğinin güzelliklerini sayfalar dolusu sergilerken “sararan gönüllere güller açtıran” gönlüyle kah hüzünleri yudumlatıyor okuyucuya, kah sevgiliye adanmışlığıyla sevgi güldestelerini şiirlerle örüyor… Hayata ümitle bakıyor zaman zaman hüzün olsa da.. şiirler hiçbir zaman bıkkınlık vermiyor…

Çoğu kez, bir tek kıtada iki defa kullanılan kelimeler sırıtır, fark edersiniz. Ama öyle bir kıta var ki, tekrardan kullanılan kelimelerin farkında bile değilsiniz. Bu da ayrı bir ustalık istiyor:

“bir gün diyor şarkılar bir gün gelir sevdiğin,
umut dolu yüreğim umudunla yeşerdi,
gece yanımda mıydın rüya mıydı geldiğin,
geldiğin gün desinler sevdi murada erdi.”

………

'Can dediğim bana candan yakındır,
Çiçeklere sinen sevda kokundur,
Gecelere hayalini dokundur,
Hasretindir hayırlara yorduğum.”

“can dediğim cananımın canında,
kara sevda dolaşıyor kanında..”
(can dediğim)

Mest olduğum şiirlerinden biri.. Zannedersem bestelenen şiirlerine yakında eklenebilir.
Akla mıknatıs gibi yapışan mısralar. Okudukça okumak istiyorsunuz. Dilinize bir melodi gibi dolanıyor. Nağme nağme şakıyor…

“Mürekkep Şiirler” “Mürekkep Şairler” “Mürekkep Şiirler-II” bu üç kitap kitaplığımın baş köşesinde vazoya konmuş üç dal karanfil gibi duracak. Ama solacağını hiç sanmıyorum.
Sevgi ve sevda ile mayalanmış şiirler hiçbir zaman gündemden düşesi değil.
Yunus unutuldu mu?

Gittiğim her toplantıda mikrofon elime geçtiğinde ilk söylediğim sözler, “siz iki defa güzelsiniz” oluyor. Ama bu sevgi ve sevda şiirlerini yazan yüreğin, yazan insanın güzelliği sınırlandırılamaz nitelikte…

Kutluyorum Ulviye Savtur hanımı.. Onda, şiir heyecanının doruklarda olduğunu görüyorum.
O şiir sevgisi ve “yunus” yüreğiyle daha çok güzel eserlere imza atacağını umuyor, bekliyorum…

“Gün doğuyor gecelere,
Yüreğim sessiz üşüyor.
Söz sığmıyor hecelere,
Nafile dilden düşüyor.”

Söylenecek çok söz var ama, en iyisi kitapları edinip okumak.. Ben ne desem az…
*kitabı edinme adresi tel: 0533 581 52 72

http://www.ulviyesavtur.com/

Durmuş Kaya
Kayıt Tarihi : 11.11.2006 18:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Durmuş Kaya