Sende bu dünyadan zevk almadın mı?
Öyleyse yıkılmış harap gibisin!
Kıt kanaat yaşa,” der” olmadın mı?
Denk gelmez bir bütçe hesap gibisin.
Bilemem ki nedir sendeki sevda,
Her kalpte tutuşan ayrı bir leyla,
Aşka düşenlere yardımcı Mevla,
Kudrreten yazılmış kitap gibisin.
Ne olursa olsun bu hayat böyle,
Bulduğunla yetin kendini eyle,
Senden fakirlere bir nazar eyle,
Neşeyle dolarsın mehtap gibisin.
Nice bağban gördüm bahçede bağda,
Aşkın ateşiyle kavrulmuş yağda,
Ferhat da Şirin’i yitirmiş dağda,
Kerem gibi yanmış kebap gibisin.
Enginlere bakma tükenmez dertler,
Dünya var oldukça gam dolu fertler,
Huzur bulan ancak mert oğlu mertler,
Her derde yetişen cevap gibisin.
İmanla yoğrulmuş aşkın hamuru,
Aşk ehlinin olmaz kibri gururu,
Tebessümle gelir sevinç süruru,
Kalpleri fetheden hitap gibisin.
Çal Fakir Nurullah sazın telinden,
Bal aksın kardeşim güzel dilinden
Neler çektim zalim nefsin elinden,
Her gün başka başka itap gibisin.
Nurullah ÖZKILIÇ
(Gülün Kırmızı Dudağı adlı şiir kitabımdan)
www.nurullahozkilic.com
Kayıt Tarihi : 26.11.2009 18:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir arkadaşın verdiği ayak, kafiye üzerine yazıldı.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!