Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah'ın adını,
Günahkar da sayılmazdı.
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Ezelden bu din, gider ebede!
Aksini söyleyen, uymaz edebe!
Çünkü, vahiydir, ALLAH kelamı,
Hırlayan olursa, deyin;'Hadi be!'
Haşere kısmını alman muhatap!
Çünkü, edilir insana hitap.
Onlara tek cevap, ya bir D.D.T,
Veyahut, çalıdan bir güzel hatap!
'Osman Tuğlu 1' Rümuzlu arkadaşa;
Siz kendi yorumlarınızla meşgul olun lütfen!
Dini konular ne şakaya ne de alaya gelir!
Bir insanın ahirette hangi muameleyi göreceğini, yalnızca Mevlası bilir! Buna nebiler ve veliler de dahildir! Bu hususta sahih hadis var.
Fakat; kimlerin hangi ameli işlerse, hangi sonucu göreceği hususunda da bir çok ayetler ve hadis-i şerifler vardır.
Emr-i ilahiye göre yaşayanların ve haramlardan kaçınanların cennetle mükafatlandırılacağı, tersini irtikap edenlerin se, cehennem ile cezalandırılacağı hem Ayet-i kerimeler, hem de Hadis-i şeriflerle beyan edilmiştir!
İnsanların ibadet etmeleri ve mükellefiyetlerini yerine getirmeleri cenneti satın almak için değildir! Çünkü; insanlar ücretlerini peşin alarak bu dünyada hayat sürerler. Onlara bahşedilen sayısız nimetler vardır ki, insanoğlu bin yıl ibadet etse, bunlardan ancak bir iki tanesinin ücretini ödeyebilir.
Bizlerin yaptığı ibadetler daha önce verilen nimet ve ikramların teşekkürü mahiyetindedir. Cennet ise, fazl-ı ilahi, lütf-u Rabbanidir! Allah (cc) hak etmediğimiz halde bize onu cömertliğinin ve şefkatinin muktezası olarak vaad etmektedir.
Herkese hayırlı çalışmalar.
Hakkı, özü için malumat vermiş
Gezdiği çöplükten, pislikler dermiş
Bal diye bir tutam önüne sermiş
Afiyetler olsun karnın çok açsa
Benim Dinim Bana Seninki Sana
Ne ilk olacaksın, sanma da sondun
Sanki sataşacak başka şey yok da
Niye bilmem, gelip şiire kondun
Sanki bulamadın etrafta bok da!
Devam etmeyeceğim.
Duyururum.
Ulvi; att sineği kanda gezinmez
Sütçü beygirini dürter, yüksünmez
Hantala, yobaza hiç aman vermez
Kendi kuyruğunu yedirtir çokta
Dininiz ilk önce dilsiz lahitti
Yoruldu köleler, unuttu gitti
Bu tahtı revanda yolunuz bitti
Artık aydınlandı insan bu yok’ta
İyi şâir, iyi şiir. Herkesin kusurları vardır. Herkes istediğimiz gibi olmaz. Ne de biz herkesin istediği gibi olabiliriz.
İyi şâir, iyi şiir.
Bilvesile:
Orhan Veli mi?
Biri, tarzın dedi
Orhan Veli'ye benziyor
Pek tanımazdım 'garibi'
Gerçi üç beş şiiri var aklımda kalan:
‘Anlatamıyorum, Güzel Havalar’
Aklımın bir köşesinde, biraz da,
Ders kitaplarından kalma 'her'alda'
Karanlık - çirkinlik falan
Ben ‘ayakkap’larımı hiç yazmadım
Ya, belki yazardım da,
Aaaa,
Benim de ayakkabılarım varmış!
Öyle ot, çöp, kayık, bambu,
Arabacının karı – kızının,
Ne işi var mısralarımda?
Benimkiler mısra, mısra
Yat borusu mu lan bu!
Tekerlek gıcırtısı,
Satıcı gürültüsü de duymam
Şey, - Ben biraz sağırım da -
Bu belki ondan…
Yine, - inanır mısınız bilmem -
Ama sevdim
Lâf kalabalığı içinde, - o her neyse -
Bir şey de güzeldi...
Velâkin, 'Garibin' arayıp durduğunu
Çoktan bilirmişim gibi de geldi
Belki tam tersi:
Keşfi açıkmış adamın
- Hoş, pek benzemiyor yâ -
Tarzımı bilmiş ta o zamandan
İnanın, inanmayın,
Biraz da üzüldüm ben bu 'herife'
Aklını yiyecekmiş birkaç târif ve harfle
Eyyy, Orhan Veli
- Çok da benzetemedim hani, -
Ne zaman olmuş umurumda
Haliç, Galata, İzmir, Adana
Trabzon’u bile yazmamışım ben…
Boş işlerle 'geçip gitmiş be' ömrün!
At arabasında, rakı şişesinde
Faytonun birinde diz muhabbeti
Ya... Hakkaten...
Şu Melâhat’la ne işin vardı?
Yürüyüş benziyor benzemiyor,
Yollarımız iki dağ ardı…
Be adam,
Her güzeli görüp kör olmasan da
Güzelliği anlasan - biraz -
Ne vardı!
Selçuk Bekâr
''Ortak rüya ''dediğin ne , bulaşık ...?
AT SİNEĞİ ; kana , irine , âşık ...
Ey anlam fakiri , sözü dolaşık ...
Bulman gereken ÎMÂN , sonsuz ışık ...
Mekanı cennet olsun üstadın.Üzerine nurlar yağsın.
Köşe ekibinide tebrik ederim.
Saygılarımla....
( Ord. Prof. Dr. İbrahim Necati Günay )
At sineği ; kanda , irinde gezer ...
Bataklık yerlerde , çirkefte yüzer ...
Kendi aydın , rûhu temiz , olmayan ;
Senin gibi kızıl , soysuza benzer ...
Müslüman olanlar ; sulh , sükûn ister ...
Kanı istemiyen bir sinek göster ...
A bulaşık , temizlen de öyle gel ;
Pisliğini bulaştırdığın , YETER ...
'ölüm Allah'ın emri
ayrılık olmasaydı..'
Ölüm ; İlahi
Ayrılık: İradi
Kendine kızmalı herkes... öğlenden önce. Sonra herkese kızmalı ölmeden önce..
Bu şiir ile ilgili 60 tane yorum bulunmakta