Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah'ın adını,
Günahkar da sayılmazdı.
Ölümüm senden olur
bilinsin
ne uçsuz bir kan akışı
ne buğusu kadehte rakının,
ela ve sonsuz bir teneşir uykusu
gözlerinin ağlamaklı bebeğine...
Devamını Oku
bilinsin
ne uçsuz bir kan akışı
ne buğusu kadehte rakının,
ela ve sonsuz bir teneşir uykusu
gözlerinin ağlamaklı bebeğine...
ŞEYTANIN SİNEĞİ VIZILAR OLMUŞ!
İÇİYLE, DIŞIYLA ENCESLİK DOLMUŞ!
HALİNE BAKMAZ DA, ÇATAR DİNDARA(!)
DÜNYANIN HALLERİ ÇOK GARİP OLMUŞ!
Basit anlatımlarla derinlikler yakalamış bir şiir.
Saygıla anıyoruz...
Tanrı tektir ve ortağı yoktur. Okadar güçlüdür ki, kainatı yaratanın vekile ihtiyacı yoktur...
Başka bir dine, inanana, Ateiste, inanmayana, Deizm ya da Teizm kavramlarını benimseyenleri içine sindirememiş malumlara, yaratıklara ince taşlamalı bu şiirin tam yeridir. Tam özgür beyinli Orhan Veli de yaşamış olsaydı kendi şiiri altına bir din boyutunu reklamlayan ya da onun avukatlığını yapana, sanıyorum cevabı en az bu kadar yalın olurdu… saygıyla
********
Vay kemiksiz zavallı
Zavallılar ruhuyla bulutlarda uçar
Egoist dişli sonsuz yaşam naralı
Umduğunu bulmaz toprağa çakar
Emerler canı/kanı cemaat formalı
Zavallım birde döner kıçına bakar
Zemin altında solucanlara yem olur
Çakal, robot ya da et/kemiği ne bilsin ki
Kendi özüne aykırılığı simgeleyen
Ya bastırılmış içsel kara peçesi
Ya da beyindeki fesiyle
Derdi mutlak deri ve iç organlar
Aldığı koku dersen sadece leşin
Haz güdüsü salya olur irin akar
Ne bilsin insan, doğa, toprak vatan sevgisini
Ürüyen it yem peşinde
Sözüm kalem tutan insana değildir
Sana değil inancı temize değildir
Canlı ile cansızı ayırt edemeyen
Kuş beyinliyedir..
Ve burada kimi zaman kalem kırlır
Sırtlan sanırkı gııırrrrrrrr...
Çatıııırrr...
Kemik yarıldı iliği aktı
Ne ölüm ne yaşam ne ar ne namus
Ne de kendini bilir
Sanır ki kan/et/kemiğe ulaşınca
Âlem benim olacak
Vay zavallı
Nadir Sayın
Bekâr'eti gitmiş şaşı beyninin
Hangi din taciri almış koynuna
Soyun ilahiyse nedir bu kinin
Zilleri takmışsın eğri boynuna
Kitabe-i Seng-i Mezar, önce bunun anlamını kavrayalım. Kitabe-i Seng-i Mezar, yani, mezar taşındaki yazı anlamına gelir. Bir meftanın mezar taşına yazılmış bir kitabe: Orhan Veli belki, bir mezar taşından esinlendi, belki de, Bu şiiri kendi yazdı. Nasıl yadıysa yazdı ve güzel de yazmış. Beyler neyin tartışmasını yapıyor sunuz? Tartışmayı anladığım kadarıyla, din ve laiklik ideolijisine kadar götürmüşsünüz. Ben de haddim olmayarak, şunu söylemek isterim: din kişisel bir inanç, saygım vardır ve Tanrı'ya inancım sonsuzdur, şöyle ki: hiç düşündünüz mü? Kahinattaki, hiçbirşeyin, köşeli olmadığını, ya ovaldir, ya da dairesel. Bu ne demek bir yaratıcı, her şeyi, bir nizam ve düzen içerisine sokmuştur. Neden: çünki, dairesel ve oval olan herşey her türlü basınçlara karşı mukavemetlidir. Bir de gezegenlerin, güneş sistemlerinin hareketleri buna bağlıdır. Ama bu demek değil ki, laiklik islam karşıtı. Şükrolsun ki, yüce yaratana inanıyoruz. Dini istismar edenlere, laikler olarak karşıyız.
Sayın hak Şahini, boşuna uğraşma, şeriat için. Bugün namaz kılabiliyorsan, daha doğrusu ibadet edebiliyorsan, Garip Orhan Veli'lerin ve onun gibi düşünenlerin sayesinde. Eğer Mustafa Kemal gibi düşünen insanlar olmasaydı, bugün camilerimizin birer birer kilise olduğunu görür, oralarda ibadet ederdiniz.
Yaşasın Mustafa Kemal vem Orhan Veli gibi düşünenler...
Saygılarımla.
Ateist
Kargalar bile gülmez şu sefil yalanına
Öleceksin deseler zil çalıp oynamazsın
Zekâ özrünü sana ispat ederim ammâ,
Zekâ özürlüsün ya... Onu da anlamazsın!
Selçuk Bekâr
Bu arada malûm zevata cevap vermeyeceğim ama Hak Şahini rumuzlu arkadaşa belki ummayacağı şekilde Yanıltan Işıklar'ın düşüncesi paralelinde bir eleştirim olacak:
Arkadaş, bakıyorum çoğu günün bu tür tartışmalarını sen başlatıyorsun. Bunları ayağa kaldırıyorsun, biz de müdahil olmak zorunda kalıyoruz. Burası irşad yeri mi, tebliğ yeri mi? Ve hükmü bilmez misin ki: 'Onların ilâhlarına sövmeyin' der. 'Onların ilâhlarına söverseniz onlar da sizin mukaddesatınıza söverler ve bundan mesul olursunuz.'
Açıkça anlatabildim mi?
İrşad edeceğim derken zarara giriyorsun bence.
Orhan Veli’nin bu çok basitçe gibi gözüken şiiri esasında ‘düşünen’ beyinlere ne de derindir! İşte her boyutuyla hür bir beyinli değerimiz şu basite indirgediği şiirsel anlatımıyla: “Yazık oldu Süleyman efendiye” derken ne denli güçlü mesaj veriyor bize… Saygının derini duyumsuyor insan yüreğinde.
Ve burada yeri geliyor irdeliyoruz… Ve daha bu duruşu ilk geldiğimiz anda duyurduk ve dedik ki dinciliği, bağnazcılığı lanetliyoruz… Her yeri geldiğinde ve hiç çekinmeden.
Kimi korku güdüsüne kapılmışlar, kimi kendini aydın ya da hızlı şair sananlar ya da kimi yaşamın her alanında ki yanılsamanın girdabına katılmışlar diyor ki: “Kardeşim sende hep dine yükleniyorsun” Nasıl yüklenmem beyefendi… Yazılı, yazısız yasalarıyla ümmetçilik yaygarasıyla ta yatağımıza, odamıza, yediğimiz aşa, içtiğimiz suya ve tuttuğumuz kaşığın hangi elde olacağına kadara varan insansal niteliğimize burnunu sokan ve yaşamanın her şeyini uygulamaya o da tüm yaşam alanında bunu uygulamalı gören dinciliğe nasıl karşı durulmaz…
Din tün ahaliyle uygulamalı ümmetçilik değil Sembolik anlayış olur ya da bunu bireysel uygular, yaşarsın saygı duyulur.
Yok, illa hepimiz Müslümansız ya dağ, taş Allah Muhammet inleyecek… Yok öyle kardeşim diyeceğiz bizde Yeter..artık kıs ve kes sesini gir inine..ya da senin bağırtıların bizi hiç ama hiç ırgalamıyor bilesin… Tabii ki bunu ta insanlığın geniş bünyesi ile her alanda hür olana kadar ve inanan inancını kendini bireyselliğe indirene kadar öyle devam edeceğiz.
Gericilik ve aşırı tutuculuk Orhan Veli zamanında dahi o denli hayatın her alanında hissedilir ki. Bu onun hür beyinli yaşamına ters gelir ve bir bakanlığın bünyesinde ki işinden istifa eder.. Yeri gelir Nazım Hikmet için açlık grevine kadar duruş sergiler..
Günümüzde şu kavramlar ve inanç türleri cirit atmaktadır:
Deizm: Yaradancılık; Tanrı'yı yalnızca ilk sebep olarak kabul eden, Tanrı için başka herhangi bir güç ve nitelik tanımayan, vahyi reddeden görüş
Teizm: Tanrıcılık
Ateizm: Tanrıtanımazlık
Şimdi kimi bazıları Türkiye’miz hudutlarındaki zavallılık çırpıntısıyla dünya da ve insanlığa bu inanç ve kavramlar varken (ve bunların sayısı milyonları, milyarları buluyorken) bir diğer farklı kavrama inanana sevgi ve saygıdan yoksun hâlâ dinciliğin ümmetçilik ulumasıyla meşguller ya da bize muhtemelen olabilecek 3 gramlık İQ fazlalıkta akıllı olduğunu beyanla onun girdabında ve kendilerinin içselliğinde reklam pençesinde zavallılığında kıvranıyorlar..
Bizim=insan (burada bizim insandır) felsefemiz, duruşumuz, yorumumuz, şiirimiz sadece ve sadece bir yaşam anlayışı ve onun yansıtmadır… öz budur… Gocunanlar tayfası burada az olmadığı için bazen önceden belirtmek en sağlıklısı sanıyorum.
Orhan Veli’ye sevgilerimi, saygılarımı ve bunu içtenliğimle Kurula da sunuyor, seçimlerine sağ ol diyorum.
Saygılarla..
Türk şiirinin usta kalemi... Bizi zamansız bir şekilde terkedip gitti. Sonsuz bir saygıyla anıyoruz kendini.
Sayın Hak Şahin'i Allah'ını peygamberini seviyorsan bu siteyi bırak artık. Git kafana göre nutuklar atabileceğin bir cami , ya da imam hatipte uygun bir iş falan bul.
Her şeyi dönüp dolaşıp dine yönlendirmenden ,eminim, benim kadar binlerce okur da bıkmıştır artık.
Masallar yetmiyor, vadesi doldu
İnançtır cahilin kör köstebeği
Bilinmezin rengi çoktandır soldu
Çözdükçe bilimler, düştü desteği
‘Kendini kendiyle ispat’ olsaydı
Kafdağı kar ile boran olurdu
Baharda eriyip göle dolsaydı
Belki bir dertliye deva olurdu
Bu şiir ile ilgili 60 tane yorum bulunmakta