HALİL-İBRAHİM BEREKETİ
Çok eskiden bir yerlerde.
Küçük şirin bir köy varmış.
Büyüğünün adı HALİL
Küçüğünün de İBRAHİM.
İki birader yaşarmış.
HALİL evli ve çocuklu,
İBRAHİM ise bekârmış.
İki kardeş bir tarlaya,
Her yıl ekin ekerlermiş.
Ne mahsul çıkarsa çıksın.
İkiye pay ederlermiş.
Kaldırdıkları mahsulle,
Geçinip te giderlermiş.
Bir yıl yine bu tarlaya.
Birlikte buğday ekmişler.
Hasat edip harman sonu.
Mahsulünü pay etmişler.
Başlamışlar taşımaya.
Abisi köye gidince,
İBRAHİM şöyle düşünmüş:
"Abim evli, ben de bekâr.
Onun çoluk çocuğu var .
Evin geçinmesi için,
Daha çok ihtiyacı var. "
Buğdayından bir çuvalı,
Abisine söylemeden,
Onun yığınına dökmüş.
Abisi geri gelmeden.
İBRAHİM köye gidince.
HALİL de şöyle düşünmüş:
"Benim evim çocuğum var.
Kardeşim de hâlâ bekâr.
Onun evlenmesi için,
Daha çok ihtiyacı var. "
Buğdayından bir çuvalı.
Kardeşine göstermeden,
Onun yığınına dökmüş.
Kardeşi geri gelmeden.
Buğdayları taşırlarken,
Bu hal böyle sürüp gitmiş.
Bu samimi davranışlar,
Allah'ı da razı etmiş.
İkisinin buğdayı da,
Ne azalmış, ne de bitmiş.
İki kardeş de günlerce,
Taşımışlar buğdayları.
Allah çok bereket vermiş,
Dolup taşmış anbarları.
Kıssadan Hisse:
BEREKETLİ OLSUN
Halil-İbrahim denince,
Hep, "bereket" akla gelir.
Siz Allah için verdikçe.
Malınız bereketlenir.
Allah'ın nimetlerine,
Şükret, bereketli olsun.
Halil ve İbrahim gibi.
Ambarın rızıkla dolsun.
Kim ki kendini düşünür.
Kardeşine hased eder.
Onun malları çoğalmaz,
Daha bereketi gider.
Sen verirsen Allah için.
Allah da sana çok verir.
Zekatı verilmeyen mal.
Güneşte buz gibi erir.
Ürünün öşürünü ver.
Ekip, biçsen de emekle.
Fakirin de hakkı vardır.
Ürün eksilmez vermekle..
Nurettin SEVİM
Nurettin Sevim
Kayıt Tarihi : 14.1.2019 12:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!