Bu kelimelerin ardında büyük bir hayat var, olmayışı dinlediğim o hayat.
Anneanneme, babaanne dediğimi hatırlıyorum, gözlerimin önüne o fotoğraf geliyor, dedemin beni parka götürürkenki babamın arkadan çektiği o fotoğraf, kocaman ellerin içinde kaybolmuş minicik elerimi görüyorum, o çatık kaşların altındaki kocaman gülümsemeyi görüyorum, başka bir fotoğrafta... Ve bunları yaşamış olanları kıskanıyorum…
Kendimi kandırıyorum belki
Sizi bırakıp geldiğimi,
Sizden uzaklaştığımı sanıyorum
Ve yine ağlıyorum
Gözümü kapatıp nefesimi dinliyorum
O sıcaklığı tekrar hissediyorum
Sizin kokunuzu anımsıyorum
Size dokunmadan sizi hissetmeden…
Size yazıyorum, size ağlıyorum
Ama şunu bilin; sizi düşünüyorum
Efendimiz hatırıma geliyor
Sizi kıskanıyorum, sizi özlüyorum, Efendimizi özlüyorum…
Sonunu bilmediğim hayat isimli bir filmde oynuyorum
Tıpkı sizi hissetmeden kokladığım gibi…
Ama şunu bilin; sizi kokluyorum
Efendimize yaklaştığımı hissediyorum
Ve yine sizi kıskanıyorum…
Kendime teselli veriyorum
Beni bilmeyen kanlarım, canlarım orada
Kendimi ön sıralarda hissediyorum
Sizi kıskanıyorum…
Uykumdan uyanıyorum
Sizi yaşamış, sizinle aynı havayı solumuşum sanki
Sizi ben de uğurlamışım sanki
Sizi hissediyorum…
Efendimiz aklıma geliyor
Sonra gözlerim kendi sularında boğulup kayboluyor
Akan yağmurlarımın, üzerinizde salınan kuşların kanatlarından serpiştirildiğini görüyorum
Ve boğuluyorum…
Sizi kıskanıyorum, sizi özlüyorum, Efendimizi özlüyorum…
Kayıt Tarihi : 20.1.2012 23:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!