Bir deprem olacak huzursuz öyle içim,
Cevapsız sorulara beynim olur muarız,
Varlığımda belki yaftalık benim suçum,
Ruhuma şeytandan olur hergün taarruz.
Ben çöllerin ortasında kimsesiz büyük han,
Konuğu olmaz buranın, yalnızlık büyük sancı,
Mahşer günü esas beklenen büyük imtihan,
Han'da baykuş sesleri, umarsız hancı.
Neden burda varlığım, nedir bunun adı?
Beynimde kelimeler, kağıtta garip şiir,
Günahım boynumda, ne söyler buna kadı?
Mücrim yad elde, hüzünlü gezer şair.
Artık manasını kaybetti bütün cisim,
Gider oldum buradan dünya sana elveda,
Kim koydu, ne idi bulunmaz asıl isim,
Bir bebek kulağında susmaz artık o seda.
Kırış kırış ellerin mezarları yoklasın,
Bak ezelden uzanır siyah beyaz bir resim,
Dökme gözyaşını, içerinde çağlasın,
Bir yarın ucunda yankılansın o sesim.
İçimde bir sızı yüreğimi yakıyor,
Hayat yükü omuzda, takatsizim düşerim.
Sırça sarayları tek bir fiske yıkıyor.
Ağustosta güneşte, neden böyle üşürüm.
Menzile daha çok var, dayanmaz buna çarık,
Ben kıblemi kaybettim, ne yapsın ki pusula.
Yorgun düşmüş bedenim, ayaklarım bak kırık,
Yalanlar kesmez beni, koşmaktayım asıla.
Işığıyla doğuyor, bak yine öyle sabah,
Beynimi parça parça kafatasımdan söktüm.
Geçmişten bir eser yok, yarına olmaz tamah.
Dünya adına ne varsa, yokluk közüne döktüm.
Yerinden memnun mu kabirde yatan ölü,
Beynim soru yorgunu, yıkılır buna devin.
Hayattan bana kalan kuru bir hicran çölü,
Kulluğu buldu isen sen asıl buna sevin.
İSA YILDIRAN
İsa YıldıranKayıt Tarihi : 1.12.2015 15:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!