KISKAÇ
şaşkınlığımı saymazsam benim geçmişim olmadı
tuhaf, ilandaki kayıba ne çok benziyor yüzüm
sildim kırgınlığa yenik fotoğraflarımdaki izleri
ah günün telaşıyla geçiştirip durduğum zaman
nasıl söylesem: akrebin ufku kuyruğundaki zehirmiş
düne bakıp bir tutarı yokmuş diyorum ömrümün
küçücük bir sır belki de bu cehenneme sebep
delili yok kimseler inanmayacak sayıklamalarıma
zamanla alıştırdım kendimi bu mezar sessizliğine
yalnızlığın kıskacında kıvranırken tenim
gövdeme zehirli bir korkuyla kazıdım öfkemi
vebalı bir gölgeyim geçidim yok kendimden öte
neye dokundumsa ince bir hastalıktı ellerime bulaşan
suç ve itiraf: ansızın tetiğe uzanan parmak
kin dolu bir imayla başka kıyı yok diyor sana
ah ömrüm, ölüm kadar sözün geçmiyor zamana
giderayak çözdüm yokmuş kılavuzumun sırı
buradayım işte, durmadan azalan göğün altında
daha ne olsun dehşete düşmemek için
yaşadıklarımın diyeti bile olmayacaksa intiharım
pes doğrusu, ne çabuk da alıştım arsızlığa
bir tebessüm bile yetermiş kalbimi talana açmaya
ayıplıyım, üstelik bir o kadar da hırçın
vay ki tanrım, kırılsın belleğimin sahte fanusu
bildim özrümü, de geçemedim acısından aşkın
Selami Karabulut
Kayıt Tarihi : 28.5.2020 11:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Selami Karabulut](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/05/28/kiskac-15.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!