Deniz,
yine kabarık,
tıpkı yüreğim…
Rüzgâr,
hırçın dalgaların yorgun maestrosu…
Gelgitler bezmiş hayatından
Kıyıya her vuruşu
Kalbimin yarasına tuz basar gibi...
Martılar,
yalnızlık şarkılarının assolistleri…
En tizinden acı çığlıklarında…
Görünmeyen gemilerin sirenleri
dikenli akşamların son habercileri…
Ufukların kızıl şeritlerinde
batmakta yine güneş.
Kol kola sevgililerin güvercin adımları
Tavşan ürkekliği kimilerinde
Hepsi de süzgün bakışlarımdan bihaber…
Kim bilir hangi ihanetin kaldırımlarını çiğnemekteler.
Anlamsız saatlerin
başı boş serserisiyim her akşam.
Ne bir kimse ateş ister,
ne de çalar telefonum.
Tutarım evimin yolunu,
başım önde, boynum bükük.
Anahtarım da yolunu şaşırır titreyen parmaklarımda.
Utanır yalnız gecemin hazımsızlık vesilesi.
Dört duvar arasına sıkıştırdığım filinta gençliğim
Bitmek bilmeyen ürperti sağanağı var her gecemde…
Dokunurum dört köşeli tek dostumun düğmesine.
Hangi kanalı açsam
buğulu şarkılarda terkedilmişlikler…
Daha da kabarır yüreğimin izbeleri…
Beni bekler çivili tahta
Çekerim yorganı üzerime
Kapatırım gözlerimi.
İstemesem de bu gece de bitecek
Rüyasız sabahlara gebe…
Uyandığımda yine
değişen bir şey olmayacak
Gönlümün mağlup cephesinde…
Kayıt Tarihi : 25.2.2008 20:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yüreğine sağlık
Saygılarımla
Mutlu ve umutlu nice yarınlara sevgiyle...
Kutlarım...
Rüyasız sabahlara gebe…
Uyandığımda yine
değişen bir şey olmayacak
Gönlümün mağlup cephesinde…
Uyandığında bir şey olmayacağını nereden biliyorsun sevgili kardeşim...))
Belkide uyandığında dünya yeniden doğacak güneşle beraber üzerine... Güzel şiir olmuş kardeşim, yüreğine sağlık, anlamlı ve düşündürücü... Tam puan ve selamlarımla...
TÜM YORUMLAR (13)