O fırtınalı gecede,
Yazgısıyla buluştu.
Gün, geceye kavuştu,
Dalgın gülümseyişlerle.
Oysa,
Ne düşler çalmıştı çiçeklerden,
Ne sevgiler, ne hasret.
Kaderin garip cilvesi.
Samosata'da dinlenen,
Kervan sahipleri gibi
Yaslandı pos bıyıklarıyla,
Ulu çınarın gövdesine.
Damat adayı.
Babası yaşında.
Gökyüzündeki Ay bile kayboldu,
Delici bakışların şiddetiyle.
Hiç bu kadar ciddi olmamıştı,
Yırtıcı isyanlar.
'Çeyizimi kefen yapacağım' dedi,
Son bir hamleyle.
Yarı uyur, yarı uyanık.
Boşa yazdı gözyaşları.
Gencecik, körpe bir tomurcuk.
Başını kuma gömmüştü anası,
Kaşlarını kaldırmıştı babası.
Söze gerek yok, bakışları yeter.
Sonra, gözler yere düştü.
Kaderi değiştiremezsin,
Der gibi.
Neden olmasın?
Freni boşalmış trendi sanki.
Takıldı aslanın pençelerine.
Upuzun.
Adımlarını sakındı,
Yoklayarak.
Yürüyen bir tabut misali,
Yürüyordu amaçsız.
Ortaçağ sahneleri,
İkinci perde.
Ve,
Eylüldü.
Kayıt Tarihi : 25.4.2006 20:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebrikler.
başka bir yerdeydim okurken.
Kutlarım Suna hanım sizin gibi yazmak isterdim tebrikler
Asude GEDİZ
TÜM YORUMLAR (39)