Ağır kış ezerken,
Beyaz aydınlık çehresiyle her şeyi,
Kumrular dallarda baharı,
Kuru dal çiçeği,
Güller renk renk açmayı bekliyor.
Kelebekler kozayı delip,
Özgürlüğe selam vermeyi,
Göller nilüfer çiçeklerini,
Kırlar papatyaları,
Çayırlar sarıçiçekleri özlüyor.
Tarlalar başakları,
Bahçeler gelincikleri,
Çocuklar da bu güzelliklerde,
Koşup oynamayı beklerlerken,
Âşıklarda dal çiçekler altında,
Muhabbeti bekliyorlar.
Ya ben!
Yılanın derisinden çıkması gibi,
Sıyrılıp kurtulmak istiyorum,
Bitmeyen sıkıntılarımdan.
Yeni bir heyecanla selamlamak isterken,
Hayatın coşkusunu,
Kederimi, dert ve hüznümü,
Yağan, ilkbaharın nisan yağmurlarıyla,
Sellere katıp Ummanlara göndermek istiyorum.
Korkuya sarınan yorgun yüreğimle korkuyorum
Sevdiğim sana bir şey olacak diye.
Çünkü sen, her bahar çiçek gibi açmak yerine,
Yaprak yaprak solmak istiyorsun.
Hastalanıp vazgeçiyorsun yaşamdan.
Ya sen diğer acılı yanım olan kardeşim!
Hüzünlü kaderinle yanıp tutuşmaktasın.
Kötü geldi kaderin.
Ne vazgeçiyorsun, ne de huzur buluyorsun.
Ben işte her baharda sizin için defalarca ölürüm.
Mevsimden ve yaşamadan beklediğim bir şeyim kalmadı.
Bazen sağ yanım, bazen sol yanım,
Sizler için acırken,
Yüreğim Kara Lalem için yanıp yanıp,
Kül olup, korları yakıyor, yorgun sizsiz bedenimi.
Bunun adı çaresizliğin öbür yanı.
(Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı içinde sallanan sizler olmayınca)
4 Haziran 2009
Hasandede.
Kayıt Tarihi : 11.7.2009 20:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi: Uzun kış nedeniyle, her baharda tahammülsüzlüğün şişenin dibe vurması gibi her şeye direnç azalıyor. Her baharda kimi hastalanıyor, yataktan çıkarana aşk olsun. Kimi insanlar da kışın uykuya yatan hayvanların baharda inini terk emesi gibi, evi barkı ter ediyorlar. Kimine ilaç yetiştir başında ağıt yak, sakın ölme ben öleyim yerine, kimin de düş peşine hangi bilinmezde diye…
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!