Sürekli bir kısır döngü.Hep aynı köprüden geçiş,hep aynı mekanlar ve sabahlar, akşam mecburiyetlerimiz.
Her gün değişen başka başka ruh hallerimiz.Bunalımlarımız,can sıkıntıları.
Ne zaman bir sevinç koysak önümüze,hüzün kapıya dikilir.Bir öksüz çocuk ağlar,bir kaldırım
Kenarında acıklı bir keman sesi doluşur kulağımıza
Bir yığın kalabalık..kimler var buralarda? Ama tık ses yok, hiç kimse kalmamış hep kaybolmuş tanıdıklarımız.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta