Kışın Formülleri
I
Yatağımda uyuya kaldım
ve gemi omurgasının altında uyandım.
Sabah saat dörtte
varoluşun büsbütün kazınıp temizlenmiş kemikleri
refakat ederler birbirlerine.
Kırlangıçlar arasında uyuya kaldım
ve kartallar arasında uyandım.
II
Sokak lambasının ışığında yoldaki buz
parıldar iç yağı gibi.
Afrika değil burası.
Avrupa değil burası.
"Burası" dışında hiçbir yer değil burası.
Ve "ben" olan şey ise
sadece bir kelimeydi
Aralık karanlığının ağzında.
III
Karanlıkta sergilenen
hapishanenin çardakları
ışıldarlar televizyon ekranları misali.
O büyük soğuktaki
gizli bir diyapazon
yayar sesini.
Yıldızlı gök altında dururum
ve dünyanın tıpkı bir karınca yuvası gibi
paltomun içine ve dışına doğru
sürünmekte olduğunu hissederim.
IV
Kardan fırlamış üç siyah meşe.
Öyle kaba saba, ama becerikli.
O muazzam şişelerinden
ilkbaharda köpüklenecek o yeşillik.
V
Kış akşamında sürünüyor otobüs.
Dibi sığ ölü bir kanal gibi yolu olan
o ladin ormanında parlıyor bir gemi misali.
Yolcusu az: bazıları yaşlı ve bazıları çok genç.
Eğer dursaydı ve lambalarını söndürseydi
yok olurdu dünya.
[“TINILAR VE BELİRTİLER”den (1966)]
Tomas Tranströmer (1931-2015, İsveç)
(2011 Nobel Edebiyat Ödülü)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Kayıt Tarihi : 9.1.2020 14:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
VINTERNS FORMLER I Jag somnade i min säng och vaknade under kölen. På morgonen klockan fyra då tillvarons renskrapade ben umgås med varandra kallt. Jag somnade bland svalorna och vaknade bland örnarna. II I lyktskenet är vägens is glänsande som ister. Det är inteAfrika. Det är inteEuropa. Det är ingenstans annat än ”här”. Och det som var ”jag” är bara . ett ord i decembermörkrets mun. III Anstaltens paviljonger utställda i mörkret lyser som TV-skärmar. En dold stämgaffel i den stora kölden utsänder sin ton. Jag står under stjärnhimlen och känner världen krypa in och ut i min rock som i en myrstack IV Tre svarta ekar ur snön. Så grova, men fingerfärdiga. Ur deras väldiga flaskor ska grönskan skumma i vår V Bussen kryper genom vinterkvällen. Den lyser som ett skepp i granskogen där vägen är en trång djup död kanal. Få passagerare; några gamla och några mycket unga. Om den stannade och släckte lyktorna skulle världen utplånas.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!