Puslu bir ocak akşamı gelirsin bana
Beraber açarız mantıyı
Şarabı sen getirirsin
Yerken yemeği yarısında kalır tabaklarımız
Masada kahkahalar çınlar sabaha karşı
Gözlerimiz şişer uykusuzluktan
Bitmek bilmeyen sohbetten
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim