Ezelde ve ebette var olan yüce Rabbim (C.C.) -1-Âdem a.s.
İhtiyacı olmayan kuvvet ve güce Rabbim!
Bilinmeyi istedi ve Âdem’i (a.s.) yarattı;
Sevdi ilim, hikmetle, çok muazzam donattı
İlk peygamber olarak gönderdi evladına
On Suhuf’la nasihat eyledi ahfadına...
Daha sonra Şit Nebi (a.s.) geçti onun yerine -2-Şit a.s.
Nur’u Ahmet alnında doyulmazdı seyrine.
Elli sayfalık kitap verildi kendisine;
İnanan Müslümanlar ses verdiler sesine.
Babasına hediye Habil oğluna bedel,
Kabil oğullarına ilk gaza ve ilk cedel.
İlk kılıç’ı yaptı ve ilk cihada o çıktı;
Ateş’e tapanların küfür surunu yıktı...
Üçüncü İdris ha-Nuh (a.s.) gönderildi peygamber -3- İdris a.s.
Kabil’in evladına otuz Suhuf’la rehber.
Yetmiş iki dil bilir ve terzilik yapardı;
Fizik, kimya, tıp ilmi kalem ile yazardı.
Göklere ref eyledi Rabbi aşure günü;
Kavuştu sevgiliye bu en büyük düğünü...
Ve kavmine Nuh (a.s.) elçi olarak gönderildi -4-Nuh a.s.
Kendisine nur hikmet pınarları verildi.
Sözünü dinlemedi, çok kimse oğlu bile;
Beddualar edecek kadar ki çekti çile.
Emir geldi bir gemi yapımına başladı;
Seksen inanan ile tufanı karşıladı.
Oğlu için Rabbinden af mağfiret istedi;
O senin ehlin değil diyerek öğütlendi.
Zalimler helak oldu inananlar kurtuldu;
Yeni bir nesil doğdu insanlık felah buldu...
Nuh (a.s.) tufanından sonra çoğalan İnsanoğlu -5-Hud a.s.
İmar eyledi arzı irem bağları kurdu,
Zenginleşti şımardı kudurdukça kudurdu;
Rabbim uyarmak için Resul yolladı Hud’u.(a.s.)
Çok anlattı doğruyu ama dinlemediler;
Ceza yersiniz dedi fakat anlamadılar.
Ve yağmurlar kesildi üç yıl kurudu her yer;
Bir bulut göründü ki hayır sandıkları şer!
Kasırgaydı o gelen helak oldu Hud (a.s.) kavmi
İnananlar kurtuldu huzur buldu Hud(a.s.) kavmi...
Hıcr denilen mevkide semûd kavmi yaşardı -6-Salih a.s.
Kayalardan ev oyar sarp kayalar aşardı;
Salih Alehis-selam gönderildi bu kavme,
Nasihatler ederek başlıyordu her yevme.
Mucizeler gösterdi Allah’ın izni ile
Çok insan inanmadı gerçeği bile-bile.
Mucize olan deve öldürüldü ve yendi,
Zalimlerse Resûlü öldürmeye yeltendi.
Yakaladı zelzele yıkıldı muhkem evler,
Helak oldu şuh bağlar telef oldu develer.
Aldı inananları çok uzaklara gitti
Mekke’ye yerleşti ve orada vefat etti…
İbrahim Halîlullah (a.s.) Ülül azim Peygamber–7-İbrahim a.s.
Ömrünün her bir yönü iman ehline rehber!
Ona Rab C.C. on Suhuf’la ahkâmını bildirdi;
İnanan müminleri hidayete erdirdi.
Çok çetin imtihanlar geçirdi hayatında;
Hepsini kazanarak yüceldi hak katında.
Haccın her safhasında yaşanıyor sünneti,
Sofrası misafirle; olur onun cenneti.
Habibullahın ceddi Peygamberler babası,
Cehli bertaraf etmek hedefi ve çabası!
Hep Allah’a güvendi ondan yardım istedi,
Dostundan emir geldi vuslat secdede dedi...
Hazreti Lût Peygamber (a.s.) Mü’tefikât halkına–8-Lût (a.s.)
Sedum’a yerleşiyor ve başlıyor talkına.
Azgın asi bu kavme nasihat kar etmiyor;
Karısı dâhil çoğu doğru yoldan gitmiyor.
Ey Rabbim bana diyor inayet et yardım et;
Sapık amellerinin önüne çek kavi set.
Gönderildi melerler helak vakti yaklaştı;
Lut (a.s.) ve on dört inanan oradan uzaklaştı.
Cibril’in kanadıyla yerle bir oldu Sedum;
Azgınlar güruhuna bela uğradı umum…
Hicaz, Yemen halkının Peygamberi İsmail.(a.s.) —9-İsmail (a.s.)
O da babası gibi halim, selim ve sâil.
Çok küçücük yaşında imtihanlar geçirdi,
Cürhüm kabilesine kendisini sevdirdi.
Kapısının eşiği reisin kızı oldu;
Evi huzur bereket baba duası doldu.
Ömrün sonuna geldi yaşı yüz otuz yedi;
Vazife tamam artık aşkla elveda dedi…
Hazreti İshak (a.s.) ise Şam halkına peygamber-10-İshak (a.s.)
O da İsmail (a.s.) gibi sanki bir miski amber.
Onun soyundan gelir İsrail oğulları,
İbrahim (a.s.) şeraiti öğrettiği yolları.
Yüz seksen yaşlarında hayata veda etti;
Verilen vazifeyi hakkıyla eda etti...
Kenan oğullarına, Nebi hazreti Yakup.(a.s.) —11-Yakup (a.s.)
Sabır ve Tevekkül’e Ebî hazreti Yakup.(a.s.)
Kırk yıldır Yusuf’una yana-yana dolaşmış;
Evlat hasreti ondan bize kadar ulaşmış.
Rabbine güvenini kaybetmemiş hiçbir an;
O öz güven olmasa dayanır mı? Buna can.
Matlubuna kavuşmuş yaşamış on yedi yıl;
Hayatları hep ibret duruyor dimağ akıl.
Yüz kırk yedi yaşında yolu vuslat illallah;
Salât selam bizlerden, duyar bunu inşallah…
Kendisini anlatan bir sûre var Kuran’da—12-Yusuf (a.s.)
Hayâ, edep, güzellik toplanmış hepsi onda.
Kardeşleri kıskandı kör kuyuya attılar;
Buldu bir kervan onu, çok ucuza sattılar.
Züleyha âşık oldu Yusuf’u(a.s.) arzu etti;
O ise karşı çıktı bu teklifi reddetti.
İftiraya uğradı bir zindana koydular;
Rüya tabir ederdi, bir vesile duydular.
Sebepler halk oldu ve mısıra vezir oldu;
Kavuştu babasına hayatı sürur doldu.
Dedi kardeşlerine utanmayın ki benden;
Rabbim af etsin sizi kir dökülsün bedenden.
Kendisine kıyanı affetmiş bak peygamber;
Her konuda inşallah bizlere olur rehber…
Hazreti Eyyüp nebi(a.s.) sabrın zirve noktası; -13-Eyyüp (a.s.)
Birçok imtihan görmüş değişmemiş rotası.
Malı, mülkü, evladı her şeyi telef oldu;
Rahme anamız bile dertten sararıp soldu.
Rabbim dedi! “Bir zarar isabet etti bana,
Sen erhamerrahîmin” her şeyim malum sana.
Bir su çıktı yanında onunla şifa buldu;
Sabrı Cemil’e meftun övülmüş yüce kuldu.
Bizlerde örnek alıp yollarından gidelim;
Dert ve musibetlere candan sabır edelim…
Eyke ve Meyden halkı nasihat dinlemedi; -14-Şuayb (a.s.)
Hazreti Şuayb’ı (a.s.) fikre dip anlamadı.
Kendisi büyük hatip peygamberler hatibi;
Nasipsiz insanlarsa, ne yapsınlar Nakibi.
Ve vad olunan günde bir ateş geldi çattı;
Cümlesi helak oldu O mamur Eyke battı.
Nasihat kar etmezse sonu hursan hayatın;
Sadece hayat olsa, Azap vadi memat’ın…
Musa aleyhi-selam Tevrat’a varis Nebi–15-Musa (a.s.)
İsrail’in içinde en şerefli nesebi!
Kuranda en çok onun hayatı anlatıldı;
İbret dolu her yönü ömrümüze katıldı.
Hem Musa (a.s.) kelîmullah, mucizesi bol Resul;
Asa ejderha oldu, derya tarik’e husul.
Mısırın zor günleri zalim firavun azmış;
Bebekleri katledip kendine mezar kazmış.
On iki parça olan İsrail oğulları;
Kalmışlar firavunun kölesi ve kulları.
Fakat Rabbim çok yüce sebepler halk ederek;
Korumuş Nebisini yardımlar göndererek.
Elleriyle büyütmüş en candan düşmanını;
Son nefesinde Rabbi duymamış amanını.
Çok çekti Yahudi den anlatmak kitap olur;
En bedbahtı zalimler Tevrat’ı ağır bulur.
Dua etti Allah’a (a.s.) hafifledi emirler;
Helak oldu Karun ve yalnız kaldı Samirler.
Vazife tamamlandı Yuşa bin nun devraldı;
Bizlere bu kıssadan yüce ibretler kaldı…
Firavuna vezirdi Harun aleyhi selam–16-Harun (a.s.)
Çok yumuşak huyluydu, dilinde fasih kelam.
Daha sonra kardeşi Musa’ya (a.s.) vezir oldu;
Tevrat hükümlerini tebliğe memur kuldu.
Seksen sene anlattı hakkı ve hakikati;
İsrail oğulları arasında bulundu.
Yüz yirmi üç yaşında tur dağında gezerken;
Nurlu bir mağarada eceli vuku buldu...
Milkan’ın oğlu Hızır asıl adı Belya’dır–17-Hzır (a.s.)
Zülkarneyn’e (a.s.) vezirdir İnsanlığa ayla’dır.
Ab-ı hayattan içti ebedi hayat buldu;
Yevmi kıyama kadar makberinden kurtuldu.
Zorda kalan onunla yar ve yardımcı bulur;
Bastığı yer yemyeşil içtiği su durulur.
Hazreti İlyas ile her yıl bir kez buluşur,
Kıyamet sabahında mahbubuna kavuşur…
İlyas Aleyhis-selam Salihlerden peygamber-18-İlyas (a.s.)
Kavmine doğruları daima verdi haber.
Ve lakin uymadılar onu dinlemediler;
Putçuklara meyledip hakkı bilemediler.
Öldürmeye yeltenip cezayı hak ettiler;
Rahmet kesildi gökten helak olup gittiler.
Hazreti İlyas ise göklere ref edildi;
İlyas (a.s.) Hızır (a.s.) birlikte daima yad edildi…
Hazreti Zülkıfl nebi (a.s.) nasip kısmet sahibi-19-Zülkıfl (a.s.)
Hatırlayıp yad etmek bize emri ilahi.
Kuranda iki yerde geçiyor güzel ismi;
Allah (c.c.) katında temiz, övülmüş ruh ve cismi.
Kelamımız onların pak ismiyle süslensin;
Ruhumuz nurlarıyla huzur bulup beslensin…
Davut aleyhisselam Zebur’a varis oldu-20-Davut (a.s.)
Demiri hamur gibi bin bir çeşit yoğurdu.
Kendi emeği ile rızkını kazanırdı;
Çokça ibadet eder Rabbine nazlanırdı.
Bir sapan taşı ile yere yıktı Calût’u;
İsrail oğulları sultan yaptı Davut’u.(a.s.)
Peygamberlik makamı ve dünya emareti;
Birleşti Yahudi’nin son buldu esareti.
Çok güzel sesi vardı Zebur’u okuyorken;
Dağlar taşlar zikreder tesbihat dokuyorken.
Peygamberlik saltanat kırk sene devam etti;
Süleyman’ı (a.s.) yerine vekil bıraktı gitti…
Hem yüce bir peygamber hem dünya padişahı-21-Süleyman (a.s.)
İnse Cinne hükmeder, daim zâkir Allah’ı.
Çok meşhur ordusunu, kontrol ediyorken;
Kerahet vakti girmiş atları seviyorken.
Demek ki dünya malı zikre engel ve setmiş;
Çok güzel bin At’ını Rabbine kurban etmiş.
Memnun olmuş yüce Rab o atların yerine;
Rüzgârları göndermiş bent olmuşlar emrine.
Ve lakin fani dünya ona da yâr olmadı;
Eceli vuku buldu fazla bir gün kalmadı…
Rabbini tespih etti Yunus (a.s.) balık karnında–22- Yunus (a.s.)
Gemiden deryalara atıldığı anında!
Halkına çok anlattı hakkı ve hakikati;
Hâlbuki kat-kat idi ümmetine şefkati.
İki kişi dışında hiç kimse dinlemedi;
O inledi ve lakin başkası inlemedi.
İzinsiz terk eyledi Ninova beldesini;
Sahibini üzenin kısarlardı sesini.
Üç gün üç gece kaldı deryada, sonra çıktı;
Kavmi ittiba etti iman ateşi yaktı.
Tefekkür de en üstün derecelere erdi;
Seksen üç sene her gün cennet meyvesi derdi…
Çok güzel nasihatler eylemiş evladına–23-Lokman (a.s.)
Bugün bile okuyan doyamıyor tadına.
Birkaç öğüdü ile bizde onu analım;
İman bahçesindeki güllerine konalım.
Dünya derin bir deniz çokları boğulmuştur;
Takva, İman, Tevekkül edenler kurtulmuştur.
Dünyaya kapılma ki zararın büyük olur;
Ondan yüz de çeviren insanlara yük olur.
Aç gözlü olma sakın takdire rıza göster;
Nefse günah verdikçe daha-daha da ister.
Hikmet verilmiş ona tefekküre yol bulmuş;
Verilen nimetlere çokça şükreden kulmuş…
Çok peygamber gönderdi rahmeti bol Rabbimiz–24-Üzeyr, Yahya, Zekeriyya ve İsa (A.S.)
Umulur ki kurtulur İman eder neslimiz.
Üzeyr Aleyhisselam, Yahya (a.s.) ve Zekeriya; (a.s.)
Daha nice Enbiya Esfiya ve Evliya.
Cümlesi insanlığa hak yolu gösterdiler;
Hizmetleri tam yapıp ve rızaya erdiler.
İsa Ruhullah (a.s.) ile bu kıssa tamam olsun;
Sözlerimiz bereket gönlümüz huzur dolsun.
Muhammet Mustafa’ya (s.a.v.) açarız ayrı fasıl;
Toplam kâinat fer-î, O nüve, öz ve asıl…
Muhammet Mustafa’ya (s.a.v.) açalım ayrı fasıl-25-Muhammed Mustafa (s.a.v.)
Toplam kâinat! Fer-î, O nüve, öz ve asıl.
Bal’ın tadını ancak tadanlar tarif eder;
Nur ve feyiz peşinden, uyanık arif gider.
Alçaklarda dolaşan yükseği nasıl anlar?
Kendisini bilmeyen yüceyi nasıl kavrar?
Züleyha’ya Yusuf’u, Mecnun’a Leyla’yı sor,
Ferhat’ın yüreğine ancak Şirin koyar kor.
Bizler çamurlu bir taş günah kirleri ile
O Nur, feyiz ve ışık hidayete vesile.
En güzeli Habipi Mahbubundan dinlemek;
Salâtı selam ile himmet için inlemek…
1-Ey iman şerefi ile müşerref olan kullarım Allah’a ve Resulüne itaat edin! *
2-Kim Allah’ın c.c. Resulüne itaat ederse Allah’a c.c.itaat etmiş olur.**
3- Ancak biz seni âlemlere Rahmet olarak gönderdik.***
4-Muhakkak Allah c.c. ve Melekleri O Nebiyi muhterem üzerine salât-ü selam getirirler,
Ey müminler sizlerde Salât-ü selam getirin ve ona tam bir teslimiyetle teslim olun.****
5-Rabbin sana (çok nimet) verecek sen razı olana kadar*****
Bize düşen inanmak ve de itaat etmek;
Milimi milimine onun yolundan gitmek.
Daha birçok ayette övmüş yüce Rabbimiz;
Onu sevmeyi öne koymuş yüce Rabbimiz.
Melekler hayran kalmış verilen tasarrufa;
Elmasın kıymetini bilmek elzem sarrafa.
Layık olur inşallah ümmetinden oluruz;
Muhtacız şefaate karşılıksız buluruz.
Deryadan birkaç damla içtik ve mesrur olduk;
Nur feyiz ikliminden kovamızı doldurduk.
Cümle Resul, Enbiya size salât-ü selam;
İsminizi yâd ile süslensin aciz kelam…
*Enfal 20.Ayet
**Nisa 80.Ayet
***Enbiya 107.Ayet
****Ahzap 56.Ayet
*****Duha 5.Ayet
.
Salih YıldızKayıt Tarihi : 12.5.2009 12:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!