Hakkı yenen kula Hakk’ı,
Vermiş hak arama hakkı.*1
Kimin hakkı yendi ise,
Helal edip etmemeyi,
Ona bırakmalı karışmamalı kimse.
Helal etsin demek de yanlış,
Helal etmesin demek de.
Acıyı kimse yaşayan,
Seçimi ona bırakmış Rahman.
Hakkı yenen kula saygı duyuyor.
Affet ya da affetme demiyor.
Emir yok. Önüne seçenek koyuyor.
Affedenin ücretini bizzat kendi veriyor.
Adilane olmalı kısas.
Kısasda adalet esas.
Karşılık verilmeli,
Haksızlığın türü ve miktarınca,
Türü değişince, miktarı aşınca,
Kısas dönüşür zalimane bir hınca.
İslâm’ da yanağına vurana,
Öbür yanağı uzatmak yoktur.
Hakkını helal edip de bağışlayana,
Ücretini öder Hz. Allah ona.
Borçlandığı için hakkı yenen kuluna.
İnsan isterse affetmeyebilir.
Haksızlık etmeden hakkını arayabilir.
Kısas isteyebilir, Allah'a havale edebilir.
Fakat intikam duygusu şeklinde bir affetmeme,
Yol açar strese dolayısıyla; kansere, kalbe, diyabete.
Bu tür affetmeme çok tehlikelidir.
İntikam duygusu terkedilmelidir.
Affetme durumunda ki,
Allah'ın ödülü göz ardı edilmemelidir.
Ne olursa olsun kararı hakkı yenen vermelidir.
Kimse affet ya da affetme dememelidir.
Saygılar ve Sevgiler
15.04.2012
Fatih Lütfü AYDIN
KISÂS
Sözlükte "ödeşme, ikap, ceza" gibi anlamlara gelen kısâs, bir fıkıh terimi olarak, yaralama, sakatlama ve öldürme suçlarında uygulanan ve genellikle misilleme esasına dayanan cezâ manasına gelmektedir. Kur'an-ı Kerim'de "Ey inananlar! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: Hür ile hür, köle ile köle, kadın ile kadın. (...) Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Artık Allah'a karşı gelmekten sakınırsınız." (Bakara, 2/178-179) : "Tevrat'ta onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşılık kısas yazdık. Kim bunu (kısası) bağışlarsa, bu onun günahlarına keffâret olur." (Mâide, 5/45) buyurulmaktadır. Kısâsta kul hakkının hakim olması sebebiyle, mağdur veya yakınlarının affetmesiyle ceza düşer veya mahiyeti değişir. Kur'ân-ı Kerim'de, "Öldüren, ölenin kardeşi tarafından bağışlanmışsa, artık kendisine örfe uymak ve bağışlayana güzellikle diyeti ödemek gerekir." denilmektedir (Bakara, 2/178) . (bk. Diyet) (İ.P.)
KISAS ADLI YUKARIDA Kİ YAZI DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI SİTESİ’NİN KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜNDEN ALINMIŞTIR.
*1,2ŞÛRÂ-40
Yaşar Nuri Öztürk: Bir kötülüğün cezası, tıpkısı bir kötülüktür. Fakat affedip barışmayı esas alanın ücretini bizzat Allah verir. O, zalimleri hiç sevmez.
Not: Bir kötülüğün cezası dendiğine göre kısas hakkı yalnızca öldürme ve yaralanmalarda değil uğranılan her türlü haksızlık için kullanılabilir.
27.02.2013 Fatih Lütfü AYDIN
*1,2NAHL-126
Yaşar Nuri Öztürk: Eğer ceza ile karşılık verecekseniz, ancak size yapılan kötülüğün türü ve miktarı ile karşılık verin. Eğer sabrederseniz, elbette ki bu, sabredenler için daha hayırlıdır.
NAHL-126
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer ceza ile karşılık verecekseniz, ancak size yapılan kötülüğün türü ve miktarı ile karşılık verin. Eğer sabrederseniz, elbette ki bu, sabredenler için daha hayırlıdır.
Not: O zaman kendisine küfür edilen kişi kendisine küfür eden kişiye küfürün türü ve miktarınca küfür etme hakkına sahiptir.
Yani kaç kere küfür edildiyse o kadar, nasıl küfür edilmişse aynısıyla küfür edilmelidir. Türü ve miktarınca bu anlama gelmektedir.
Yalnız mahkeme dinin bu kısas hakkına olumlu bakacak mıdır? Onu bilemem. F.L.A.
Not2: Yakını öldürülenlerin öldürenin öldürülmesini isteme hakları var. Eğer idam cezası yasallşacaksa idam etme işini devlet kendi kafasına göre yapmamalıdır. Öldürülenin yakınlarının istemesi üzerine idam gerçekleşmelidir, bence.
Ayrıca kısasda hayatın olması kısasın caydıcı etkisinden olmalı. F.L.A. 09.05.2017.
MÂİDE
*132. Yaşar Nuri Öztürk: İşte bu yüzden biz, İsrailoğulları üzerine şunu yazdık: Kim bir kişiyi, bir kişiye karşılık yahut yeryüzünde bir fesat sebebiyle olmaksızın öldürürse, insanları toptan öldürmüş gibidir. Ve kim bir kişiye hayat verirse insanlara toptan hayat vermiş gibidir. Andolsun, resullerimiz onlara açık-seçik kanıtlar getirmişlerdir. Ama onlardan birçoğu bunun ardından da yeryüzünde zulüm ve azgınlığa sapmaktadır.
*145. Yaşar Nuri Öztürk: O Kitap'ta onlar üzerine şöyle yazmıştık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş... Yaralamalar karşılığında da kısas. Kim kısası bağışlarsa, bu bağışlaması kendisi için günahlara bir perde olur. Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.
*4HADÎD-11
Yaşar Nuri Öztürk: Allah'a kim güzel bir borç verecek ki, O onun verdiğini kat kat artırsın. Böyle birisi için onur verici bir ödül de vardır.
*4BAKARA-245
Yaşar Nuri Öztürk: Kim var Allah'a güzel bir şekilde borç verecek? Ve Allah böyle birinin verdiğini birçok kez katlayarak artıracaktır. Allah, kabz haliyle kısar, bast haliyle açıp genişletir. Ve yalnız O'na döndürülürsünüz.
DİĞER BAZI KISAS VE AFFETME AYETLERİ
İSRÂ-33
Yaşar Nuri Öztürk: Allah'ın saygıya layık kıldığı cana haklı bir sebep yokken kıymayın. Kim haksızlıkla öldürülürse, onun velisine yetki/söz hakkı vermişizdir. Ama o da öldürmede sınır tanımazlık etmesin. Çünkü kendisine yardım edilmiştir.
NİSÂ-91 (nefs-i müdafaa ayeti)
Yaşar Nuri Öztürk: Diğer bazılarını da bulacaksınız ki, hem sizden emin olmak hem de kendi toplumlarından emin olmak isterler. Ama fitneyle yüz yüze getirildiklerinde başaşağı içine dalarlar. Bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barışa gitmezler ve ellerini sizden çekmezlerse onları yakalayın, tuttuğunuz yerde öldürün. İşte böylelerinin üstüne gitmeniz için size açık bir izin ve kuvvet verilmiştir.
Not: Maide 32’ ye göre haksız yere adam öldürmek günah ama “Bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barışa gitmezler ve ellerini sizden çekmezlerse onları yakalayın, tuttuğunuz yerde öldürün. İşte böylelerinin üstüne gitmeniz için size açık bir izin ve kuvvet verilmiştir.” Cümlesine göre karşı taraf sizi yok etmekten vazgeçmez ise öldürme hakkınız doğuyor çükü siz onları öldürmezseniz onlar sizi öldürecek. 27.02.2013 Fatih Lütfü AYDIN
BAKARA
178. Yaşar Nuri Öztürk: Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi... Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir. İşte bu, Rabb'inizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır.
179. Yaşar Nuri Öztürk: Ey aklı ve gönlü işleyenler, kısasta sizin için hayat vardır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır.
193. Yaşar Nuri Öztürk: Fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın. Eğer çarpışmaktan vazgeçerlerse artık zulme sapanlardan başkasına düşmanlık edilmez.
194. Yaşar Nuri Öztürk: Haram ay, haram aya karşılıktır. Hürmetler ve yasaklar karşılıklıdır. O halde, azgınlık edip size saldırana, size saldırdığı şekilde ve ölçüde saldırın. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, kendisinden korkup sakınanlarla beraberdir.
NÛR-22
Yaşar Nuri Öztürk: Sizin lütuf ve imkân sahibi olanlarınız; akrabaya, çaresizlere, Allah yolunda hicret edenlere birşey vermemeye yemin etmesinler, affetsinler, hoş görsünler. Allah'ın sizi affetmesini istemez misiniz? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
ÂLİ İMRÂN-134
Yaşar Nuri Öztürk: Onlar bollukta ve darlıkta infak ederler. Öfkelerini yutanlardır onlar, insanları affedenlerdir. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.
A'RÂF-199
Yaşar Nuri Öztürk: Affetmeyi esas al. İyiyi ve güzeli emret, cahillerden yüz çevir.
Fatih Lütfü AydınKayıt Tarihi : 24.8.2014 22:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Fatih Lütfü Aydın](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/08/24/kisas-17.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!