O soğuk günün yorgunluğu üzerine sinmiş sesin sahibi "Afedersiniz Hanımefendi" deyince, istemsizce dönüp baktım. Ona bakarak "Buyrun ne vardı?" dedim.
Bu kısacık sürede, rüzgarda dağılmış gece siyahı saçlarımı,uzun kirpikli iri gözlerimi, dolgun dudaklarımı bir ressam edasıyla, eskiz alırcasına dikkarli bir şekilde inceledi. Sevecen bir tavırla " Eh ateşiniz var mı?" diye soracaktım ama bunu ateşin ta kendisine sormuşum bilemedim." deyiverdi. İsminiz "Alev veya Kıvılcım olmalı" diyerek elini uzattı.
Yaptığı bu süpriz iltifata ister istemez gülümsedim. Beni hazırlıksız yakalamıştı, çünkü böylesi üsturuplu bir iltifat duymayalı oldukça uzun zaman olmuştu. Zaten pek az şeye gülebilen biriydim.
Uzun boylu, iri yapılı, kır saçlı bu adamın yaşını tahmin edemedim, çünkü yüzündeki çizgiler yılların yorgunu iken, ela gözleri insanı esir alan bir derinlikle bakıyordu. Belli ki gençliğinde çok can yakmıştır bu adam diye geçirdim içimden.
Tam cevap verecektim ki, tüm ihtişamıyla yıllara meydan okuyan, gri benizli kamu binasını işaret ederek; "İşlerimi halletmek için bugün buradayım, ne dersiniz hava oldukça soğuk, şu köşedeki tarihi pastanede birer salep içelim mi? Ankara'ya her gelişimde bu pastaneye mutlaka uğrarım!" diye sordu. Coşkulu bir hali vardı. Kekeleyerek evet diyebildim.
Soğuk bir Aralık akşamıydı. İnsan sesleri Ankara kaldırımlarını doldururken, hayatım boyunca aradığım adamı ansızın karşımda buluvermiştim.
Gülücük HatunKayıt Tarihi : 11.10.2024 16:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gülücükleriniz hep sürsün
yüzünüz ve gönlünüz ömür boyu gülsün.
TÜM YORUMLAR (1)